اَلْحَرِيمُ [el-ḩarîm] (ḩâ’nın fethiyle) ve
اَلْحِرْمَانُ [el-ḩirmân] (ḩâ’nın kesriyle) ve
اَلْحِرْمُ [el-ḩirm] ve
اَلْحِرْمَةُ [el-ḩirmet] (kezâlik ḩâ’ların kesriyle) ve
اَلْحَرِمُ [el-ḩarim] ve
اَلْحَرِمَةُ [el-ḩarimet] (ḩâ’ların fethi ve râ’ların kesriyle) ve
اَلْحَرِيمَةُ [el-ḩarîmet] (ḩâ’nın fethiyle) Bir kimseden bir nesneyi menʹ eylemek maʹnâsınadır ki o kimseyi ondan mahrûm eylemek taʹbîr olunur; yukâlu: حَرَمَهُ الشَّيْءَ وَحَرِمَهُ حَرِيمًا وَحِرْمَانًا وَحِرْمًا وَحِرْمَةً وَحَرِمًا وَحَرِمَةً وَحَرِيمَةً مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالرَّابِعِ إِذَا مَنَعَهُ Ve kavluhum: أَحْرَمَهُ لُغَيَّةٌ Yaʹnî bu maʹnâda إِفْعَالٌ [ifʹâl] bâbından vürûdu lügat-ı fasîha değildir.
اَلْحَرِيمَةُ [el-ḩârîmet] (ḩâ’nn fethi ve râ’nın kesri ve meddiyle) Her tamaʹ olunan nesnedir ki fevt ola. Ve
حَرِيمَةٌ [ḩarîmet] Bir nesne harâm olmağa dahi derler; yukâlu: حَرَمَهُ الشَّيْءُ يَحْرِمَهُ حَرِيمَةً
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı