el-ḩarâ ~ اَلْحَرَا

Kamus-ı Muhit - الحرا maddesi

اَلْحَرَا [el-ḩarâ] ve

اَلْحَرَاةُ [el-ḩarât] (ḩâ’ların fethiyle) Nâhiye maʹnâsınadır. Ve kuş sesine denir, ʹalâ-kavlin ʹâmmdır. Ve âhû yatağına denir. Ve kuş yumurtlayacak yere denir ki folluk taʹbîr olunur; cemʹi أَحْرَاءٌ [aḩrâ΄] gelir. Ve

حَرَاةٌ [ḩarât] Âteşin yalınlanmasına ve tutuşmasına denir; yukâlu: حَرَاةُ النَّارِ أَيِ الْتِهَابُهَا Ve

حَرَا [ḩarâ] Lâyık ve ḣalîḵ maʹnâsınadır; ve minhu kavluhum: بِالْحَرَا أَنْ يَكُونَ ذَاكَ وَإِنَّهُ لَحَرًا بِكَذَا أَيْ خَلِيقٌ Ve bunun tesniye ve cemʹi gelmez; zîrâ fi’l-asl masdardır.

Vankulu Lugatı - الحرا maddesi

اَلْحَرَا [el-ḩarâ] (ḩâ’nın fethi ve elifin kasrıyla) Bi-maʹnâhu; yukâlu: إِذْهَبْ فَلَا أَرَيَنَّكَ بِحَرَايَ وَحَرَاتِي ve yukâlu: لَا تَطُرْ حَرَانَا أَيْ لَا تَقْرَبْ مَا حَوْلَنَا ve yukâlu: مَا نَزَلْتُ بِحَراهُ وَعَرَاهُ Ve عَرَا [ʹarâ] dahi ʹayn-ı mühmele ile ev önüne derler. Ve

حَرَاةٌ [ḩarât] Gavgâ ve galebe âvâzına dahi derler. Ve âteş tutuşmasının âvâzına dahi derler. Ve rüzgârlı günde eşcârdan hâsıl olan sedâya dahi derler. Ve

حَرَا [ḩarâ] Devekuşu yumurtasın vazʹ ettiği yere dahi derler. Ve

حَرَا [ḩarâ] Liyâkat maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: بِالْحَرَا اَنْ يَكُونَ كَذَا Yaʹnî esnâ-yı musâhabette bir kimse muhâtabına kelâm-ı mezbûru söyler, lâyık olan budur maʹnâsına. Ve gâh olur هُوَ حَرًى أَنْ يَفْعَلَ ذَلِكَ dahi derler خَلِيقٌ ve جَدِيرٌ maʹnâsına. Bu tesniye ve cemʹ olunmaz lâkin حَرٍ denilse râ’nın kesriyle ve حَرِيٌّ denilse yâ’nın teşdîdiyle tesniye ve cemʹ olunup هُمَا حَرِيَّانِ وَهُمْ حَرِيُّونَ وَأَحْرِيَاءُ وَهِيَ حَرِيَّةٌ وَهُنَّ حَرِيَّاتٌ وَحَرَايَا وَأَنْتُمْ أَحْرَاءُ dersin حَرٍ lafzının cemʹi olmak üzere.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı