ed-daʹḵ ~ اَلدَّعْقُ

Kamus-ı Muhit - الدعق maddesi

اَلدَّعْقُ [ed-daʹḵ] (صَعْقٌ [ṡaʹḵ] vezninde) Yere pek pek basıp çiğnemek maʹnâsınadır; yukâlu: دَعَقَ الطَّرِيقَ دَعْقًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا وَطِئَهُ شَدِيدًا Ve baskın için düşman üzere ʹasker çaptırmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَعَقَ الْغَارَّةَ إِذَا بَثَّهَا Ve at koparmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَعَقَ الْفَرَسَ إِذَا رَكَضَهُ Ve ürkütüp kaldırmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَعَقَهُ إِذَا هَاجَهُ وَنَفَّرَهُ Ve develer izdihâmdan havuzu çiğneyip her tarafını rahne-dâr edip bozmak maʹnâsınadır; yukâlu: دَعَقَتِ الْإِبِلُ الْحَوْضَ إِذَا خَبَطَتْهُ حَتَّى تَثْلِمَهُ مِنْ جَوَانِبِهِ Ve

دَعْقٌ [daʹḵ] مَدْعُوقٌ [medʹûḵ] maʹnâsınadır, ke-mâ se-yuzkeru.

Vankulu Lugatı - الدعق maddesi

اَلدَّعْقُ [ed-daʹḵ] (dâl’ın fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Bir yere basıp te΄sîr etmek; yukâlu: دَعَقَتْهُ الدَّوَابُّ إِذَا أَثَّرَتْ فِيهِ Yaʹnî tarîkte te΄sîr etse; ve yukâlu: دَعَقَتِ الْإِبِلُ الْحَوْضَ دَعْقًا إِذَا خَبَطَتْهُ حَتَّى ثَلَمَتْهُ مِنْ جَوَانِبِهِ Yaʹnî havzu çiğneyip etrâfında gedikler ve rahneler kılsalar. Ve

دَعْقٌ [daʹḵ] Ürkütmeğe dahi derler, tenfîr maʹnâsına; yukâlu: دَعَقَهُ دَعْقًا وَلَا يُقَالُ أَدْعَقَهُ Ammâ şol أَدْعَاقٌ [edʹâḵ] lafzı ki Lebîd’in şiʹrinde vâkiʹ olmuştur o kesr-i hemze ile değildir, fethledir, دَعْقٌ [daʹḵ]ın cemʹidir, masdarı ism tevehhüm edip أَفْعَالٌ [efʹâl] vezni üzere cemʹ etmek tarîkiyle.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı