اَلدُّعْمُوصُ [ed-duʹmûs] (عُصْفُورٌ [ʹuṡfûr] vezninde) Bir gûne siyâh böcek yâhûd siyâh kurtçağıza denir ki su göllerinin ve arkların suyu çekilmeğe başladıkta diplerinde ve kenârlarında peydâ olur, Fârisîde ona kefçelîz derler; başı ve bedeni müdevver ve gâyet siyâh ve küçük kuyruğu olur, çocuklar ona it balığı ve kurbağa yavrusu taʹbîr ederler. Cemʹi دَعَامِيصُ [deʹâmîṡ]tir. Ve
دُعْمُوصٌ [duʹmûṡ] Şol kâr-güzâr adama denir ki umûr ve mesâlihe ihtilât ve duhûl edip mülûk ve kibâr meclislerine tereddüd eder ola; ve minhu’l-hadîsu: ḣاَلْأَطْفَالُ دَعَامِيصُ الْجَنَّةِ أَيْ سَيَّاحُونَ فِي الْجَنَّةِ لاَ يُمْنَعُونَ مِنْ بَيْتٍḢ Yaʹnî “Etfâl, ʹâlem-i dünyâda haremlere duhûl edip menʹ olunmadıkları gibi cennette dahi her mahalli gezip ve her sarâya bî-pervâ ve bilâ-mezâhim duhûl ederler.” Ve
دُعْمُوصٌ [Duʹmûṡ] Bir kimse idi ki be-gâyet fâcir ve zinâ-kâr olmakla Hak celle ve ʹalâ mesh edip onu دُعْمُوصٌ [duʹmûṡ] eyledi.
اَلدُّعْمُوصُ [ed-duʹmûṡ] (dâl’ın ve mîm’in zammı ve ʹayn’ın sükûnuyla) Şol cânverciktir ki suya dalar.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı