ez-zecmet ~ اَلزَّجْمَةُ

Kamus-ı Muhit - الزجمة maddesi

اَلزَّجْمَةُ [ez-zecmet] (zây’ın fethi ve cîm’in sükûnuyla) Gizlice söylenen kelâmdan mesmûʹ olan bir söze denir; tekûlu: سَمِعْتُ زَجْمَةً أَيْ شَيْئًا مِنَ الْكَلِمَةِ الْخَفِيَّةِ Mü΄ellifin tefsîri ʹâdeti üzere müsâmaha kabîlindendir. Ve

زَجْمَةٌ [zecmet] Bir sözceğize denir; zammla da lügattır; yukâlu: لَمْ أَسْمَعْ لَهُ زَجْمَةً أَيْ نَبْسَةً ve yukâlu: مَا يَعْصِيهِ زَجْمَةً أَيْ كَلِمَةً Niteki زَأْمَةٌ [ze΄met] dahi bu maʹnâyadır. Ve doğuran hatunun ve sâ΄ir hayvânın ıkıntısına ve sıkıntısına denir, زَحْمَةٌ [zaḩmet] ve زَكْمَةٌ [zekmet] gibi; yukâlu: وَلَدَتْهُ بِزَجْمَةٍ أَيْ بِزَحْرَةٍ

Vankulu Lugatı - الزجمة maddesi

اَلزَّجْمَةُ [ez-zecmet] (zâ’nın fethi ve cîm’in sükûnuyla) Haber vermek maʹnâsına karîb bir maʹnâdır; yukâlu: مَا تَكَلَّمَ بِزَجْمَةٍ أَيْ بِنَبْسَةٍ Ve نَبْسَةٌ [nebset] nûn’un fethi ve bâ’nın sükûnu ve sîn-i mühmele ile tekellüm maʹnâsınadır; yukâlu: سَكَتَ فَمَا زَجَمَ بِحَرْفٍ أَيْ مَا نَبَسَ Ve

زَجْمَةٌ [zecmet] Şey΄ maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: مَا يَعْصِيهِ زَجْمَةً أَيْ شَيْئًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı