ez-zaʹbel ~ اَلزَّعْبَلُ

Kamus-ı Muhit - الزعبل maddesi

اَلزَّعْبَلُ [ez-zaʹbel] (جَعْفَرٌ [caʹfer] vezninde) Şol adama denir ki yediği gıdâyı hazm edemeyip bedenine bedel-i mâ-yetehallel olmamakla karnı şişip ve boynu çöp gibi incelmiş ola; yukâlu: رَجُلٌ زَعْبَلٌ إِذَا لَمْ يَنْجَعْ فِيهِ الْغِدَاءُ فَعَظُمَ بَطْنُهُ وَدَقَّ عُنُقُهُ Ve engerek yılanına denir. Ve kaya kelerine denir, حِرْبَاءُ [ḩirbâ΄] maʹnâsına. Ve vâlideye ıtlâk olunur. Ve ʹalâ-kavlin bön ve sebük-magz olan ʹavrete denir. Bu cihetle tahkîr ve düşnâm mevkiʹinde vâlideden kinaye ile ثَكِلَتْهُ الزَّعْبَلُ derler ki ثَكِلَتْهُ أُمُّهُ الْحَمْقَاءُ demektir. Ve

زَعْبَلٌ [zaʹbel] Pamuk ağacına denir ki ʹArabistân’da bayağı ağaç olur. Ve bir muhaddis ismidir ki ondan Ebû Ḵudâme el-Ḩârišamp; b. ʹUbeyd rivâyet-i hadîs eyledi. Ve Zaʹbel b. el-Velîd eş-Şâmî ve Fâṯima bint Zaʹbel tahdîs eylediler.

Vankulu Lugatı - الزعبل maddesi

اَلزَّعْبَلُ [ez-Zaʹbel] (ʹalâ-vezni جَعْفَر [caʹfer]) Bir kimsenin ismidir. Ve

زَعْبَلٌ [zaʹbel] Ahmak olan ʹavrete dahi derler; yukâlu: هَبِلَتْهُ الزَّعْبَلُ أَيْ ثَكِلَتْهُ أُمُّهُ الْحَمْقَاءُ Ve

زَعْبَلٌ [zaʹbel] Kezâlik şol sabîdir ki onun gıdâsı hazm olmamağın karnı büyüyüp boynu incele.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı