ez-zuḣruf ~ اَلزُّخْرُفُ

Kamus-ı Muhit - الزخرف maddesi

اَلزُّخْرُفُ [ez-zuḣruf] (ḣâ-yı muʹceme ile قُنْفُذٌ [ḵunfuž] vezninde) Altına denir, ذَهَبٌ [žeheb] maʹnâsına. Yaldızlı nesneye مُزَخْرَفٌ [muzaḣref] ıtlâkı bundandır. Şârih der ki Râġib’in beyânına göre زُخْرَفٌ [zuḣruf] zînet-i müzevveka maʹnâsına mevzûʹdur, altına ıtlâkı bu cihetledir. Ve minhu kâle taʹâlâ: ﴿أَوْ يَكُونَ لَكَ بَيْتٌ مِنْ زُخْرُفٍ﴾ أَيْ ذَهَبٍ مُزَوَّقٍ Ve

زُخْرُفٌ [zuḣruf] Bir nesnenin kemâl-i hüsn ü revnak u zînetine denir; yukâlu: بِهِ زُخْرُفٌ أَيْ كَمَالُ حُسْنٍ Ve

زُخْرُفُ الْقَوْلِ [zuḣrufu’l-ḵavl] Kelâmı kezib ve temvîhâtla yaldızlamaktan hâsıl olan hüsn ve revnak ve zînet ve letâfete denir; yukâlu: غَرَّهُ بِزُخْرُفِ الْقَوْلِ وَهُوَ حُسْنُهُ بِتَرْقِيشِ الْكَذِبِ Ve

زُخْرُفُ الْأَرْضِ [zuḣrufu’l-arḋ] Yerin bâʹis-i revnak u letâfeti olan rengârenk nebâtâtına ıtlâk olunur; yukâlu: أَخْرَجَتِ الْأَرْضُ زُخْرُفَهَا وَزَخَارِفَهَا أَيْ أَلْوَانَ نَبَاتِهَا

Vankulu Lugatı - الزخرف maddesi

اَلزُّخْرُفُ [ez-zuḣruf] (zâ’nın ve râ’nın zammı ve mâ-beynde ḣâ-i muʹcemenin sükûnuyla) Altın, zeheb maʹnâsına, pes altın yaldızlı nesneye teşbîhen her kalb ve müzevver olan nesneye مُزَخْرَفٌ [muzaḣref] dediler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı