eş-şemem ~ اَلشَّمَمُ

Kamus-ı Muhit - الشمم maddesi

اَلشَّمَمُ [eş-şemem] (fethateynle) Yakınlık maʹnâsınadır; yukâlu: فِي دَارِهِ شَمَمٌ أَيْ قُرْبٌ Ve ıraklık maʹnâsına olmakla zıdd olur; yukâlu: فِي دَارِهِ شَمَمٌ أَيْ بُعْدٌ Ve dağda olan yüksekliğe denir; yukâlu: فِي الْجَبَلِ شَمَمٌ أَيِ ارْتِفَاعٌ Ve burnun düz ve üslûb ve endâmı hoş ve latîf olarak قَصَبَةٌ [ḵaṡabet]inin yüksek ve yumuşağının dikçe olmasına denir, ʹalâ-kavlin burnun yumuşağı قَصَبَةٌ [ḵaṡabet]inin hoş ve latîf düzlüğüne vârid olmak yaʹnî yukarıdan yumuşağına gelince سَبِيكَةٌ [sebîket] gibi hüsn ve letâfetle çekimli ve akıntılı hemvâr olup ve قَصَبَةٌ [ḵaṡabet]in yüksekliği ذَلَفٌ [želef] dediklerinden ziyâdece olmasına denir. Ve ذَلَفٌ [želef] burun küçük ve yumuşağı düz ve قَصَبَةٌ [ḵaṡabet] basıkça olmağa denir. Ve ʹinde’l-baʹz شَمَمٌ [şemem] burun ince ve uzun olup yumuşağının ucu akıntılı olmağa denir ki doğan burunlu olmak taʹbîr olunur; yukâlu: فِي أَنْفِهِ شَمَمٌ وَهُوَ ارْتِفَاعُ قَصَبَةِ الْأَنْفِ وَحُسْنُهَا وَاسْتِوَاءُ أَعْلَاهَا وَانْتِصَابُ الْأَرْنَبَةِ أَوْ وُرُودُ الْأَرْنَبَةِ فِي حُسْنِ اسْتِوَاءِ الْقَصَبَةِ وَارْتِفَاعُهَا أَشَّدُ مِنِ ارْتِفَاعِ الذَّلَفِ أَوْ أَنْ يَطُولَ الْأَنْفُ وَيَدِقَّ وَتَسِيلَ رَوْثَتُهُ Şârih der ki شَمَمٌ [şemem] bu maʹnâlarda masdar dahi olur. İntehâ. Ve

شَمَمٌ [şemem] Tekebbürlük eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: شَمَّ الرَّجُلُ شَمَمًا إِذَا تَكَبَّرَ Ve sınanmak ve yoklanmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: شُمَّ الرَّجُلُ عَلَى الْمَجْهُولِ إِذَا اخْتُبِرَ

Vankulu Lugatı - الشمم maddesi

اَلشَّمَمُ [eş-şemem] (fethateynle) Burun kemiğinin yüksek ve düz olması.Ve eger ortası yüksek olursa, ona قَنَى [ḵanâ] derler, ḵâf’ın fethi ve elifin kasrıyla.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı