eş-şekîmet ~ اَلشَّكِيمَةُ

Kamus-ı Muhit - الشكيمة maddesi

اَلشَّكِيمَةُ [eş-şekîmet] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) أَنَفَةٌ [enefet] ve إِنْتِصَارٌ [inṯisâr] sıfatına ıtlâk olunur ki şedîd ve şehmü’n-nefs adamın bir kimse cenbinden kendi tarafına derkâr olan zulm ve kahr ve istîlâ gibi vazʹını katʹâ hazm ve tahammül etmeyip ibâ ve imtinâʹ ve şiddetle mukâbele ve mukâvemet eylemesinden ʹibârettir. Ve bu شَكِيمَةٌ [şekîmet]-i feresten me΄hûzdur; yukâlu: فُلَانٌ ذُو شَكِيمَةٍ أَيْ ذُو أَنَفَةٍ وَانْتِصَارٍ مِنَ الظُّلْمِ Ve serkeş ve şedîdü’n-nefs ve sâhib-i ʹâr u hamiyyet olmakla aslâ ferd-i vâhide ser-fürû ve inkıyâd etmez olan adama شَدِيدُ الشَّكِيمَةِ [şedîdu’ş-şekîmet] ıtlâk olunur; yukâlu: فُلَانٌ شَدِيدُ الشَّكِيمَةِ أَيْ أَنِفٌ أَبِيٌّ لَا يَنْقَادُ Ve

شَكِيمَةٌ [şekîmet] ʹAhd ve peymâna ıtlâk olunur; yukâlu: بَيْنَهُمَا شَكِيمَةٌ أَيْ عَهْدٌ Ve istikbâr ve tereffuʹ maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ ذُو شَكِيمَةٍ أَيْ ذُو شَمَمٍ Burada فَهْدٌ وَسَمٌّ nüshaları galattır. Ve bir nesneye benzemeye ıtlâk olunur; yukâlu: لَهُ بِهِ شَكِيمَةٌ أَيْ شَبَهٌ Ve tabʹ ve tabîʹat maʹnâsınadır. Ve gemden atın ağzına arkuru giren demire denir ki fe΄s-i licâm yaʹnî gem damağı dedikleri çatal demir onda olur ve suluk ve iki taraflı dizgin ona geçirilir, Türkîde ağızlık taʹbîr olunur; başı sert ve serkeş atlara kalın ve kavî ederler; cemʹi شَكَائِمُ [şekâ΄im] ve شُكُمٌ [şukum] gelir zammeteynle ve شَكِيمٌ [şekîm] gelir hâ’sız, zikr olunan maʹânî bundan me΄hûzdur.

Vankulu Lugatı - الشكيمة maddesi

اَلشَّكِيمَةُ [eş-şekîmet] (vezn-i mezbûr üzere) Kezâlik zikr olunan uyan demirine derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı