اَلشَّمَالِيلُ [eş-şemâlîl] (شَعَارِيرُ [şeʹârîr] vezninde) Bölük bölük demektir, cemʹ bünyesiyle müstaʹmeldir; yukâlu: ذَهَبُوا شَمَالِيلَ أَيْ فِرَقًا Ve
شَمَالِيلُ [şemâlîl] Maʹḵule nâhiyesinde bir niçe müteferrik uzun kumsallara ıtlâk olunur.
اَلشَّمَالِيلُ [eş-şemâlîl] (şîn’in fethi ve lâm-ı evvelin kesri ve meddiyle) Kezâlik şey΄-i kalîl maʹnâsınadır; yukâlu: مَا عَلَى النَّخْلَةِ إِلَّا شَمَالِيلُ أَيْ إِلَّا قَلِيلٌ مِنْ حَمْلِهَا Ve
شَمَالِيلُ [şemâlîl] Kezâlik ağaç başında dağılmış duran budaklara dahi derler. Ve müteferrik olan kavme dahi derler; yukâlu: ذَهَبَ الْقَوْمُ شَمَالِيلَ إِذَا تَفَرَّقُوا Ve
شَمَالِيلُ [şemâlîl] Yarılıp pârelenen beze dahi derler; yukâlu: ثَوْبٌ شَمَالِيلُ مِثْلُ شَمَاطِيطَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı