اَلشَّلُولُ [eş-şelûl] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve
اَلشُّلُلُ [eş-şulul] (عُنُقٌ [ʹunuḵ] vezninde) ve
اَلشُّلَلُ [eş-şulel] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) ve
اَلشُّلْشُلُ [eş-şulşul] (بُلْبُلٌ [bulbul] vezninde) ve
اَلشَّلْشَلُ [eş-şelşel] (فَدْفَدٌ [fedfed] vezninde) İşte güçte cüst ve sebük-rûh ve hoş-sohbet, nâzük-tabîʹat, şen ve şûh adama denir; yukâlu: رَجُلٌ مِشَلٌّ وَشَلُولٌ وَشُلُلٌ وَشُلَلٌ وَشُلْشُلٌ وَشَلْشَلٌ أَيْ خَفِيفٌ فِي الْحَاجَةِ سَرِيعُ حُسْنِ الصُّحْبَةِ طَيِّبُ النَّفْسِ Ve
شَلُولٌ [şelûl] Genç nâkaya ve koyuna denir ki devede نَابٌ [nâb] gibidir. Ve Benû ʹAclân yurdunda bir suyun ismidir. Ve
شُلْشُلٌ [şulşul] (بُلْبُلٌ [bulbul] vezninde) Gövdesi çelimsiz olup işte güçte cüst ve pehlivân adama denir. Ve
شَلْشَلٌ [şelşel] (فَدْفَدٌ [fedfed] vezninde) Peyderpey damlayan suya ve kana denir, ke-mâ se-yuzkeru.
اَلشَّلْشَلُ [eş-şelşel] (şîn’lerin fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Damla. Ve
اَلشَّلْشَالُ [eş-şelşâl] (kezâlik şîn-i evvelin fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Bi-maʹnâhu; yukâlu: مَاءٌ ذُو شَلْشَلٍ وَشَلْشَالٍ أَيْ ذُو قَطَرَاتٍ
اَلشُّلْشُلُ [eş-şulşul] (şîn’lerin zammı ve lâm’ın sükûnuyla) Hafîf olan kimse.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı