اَلصَّيْخُودُ [eṡ-ṡayḣûd] (حَيْدُودٌ [ḩaydûd] vezninde) ve
اَلصَّخْدَانُ [eṡ-ṡaḣdân] (سَكْرَانُ [sekrân] vezninde; ḣâ’nın fethiyle de zebân-zeddir) Pek ıssı güne denir; yukâlu: يَوْمٌ صَيْخُودٌ وَصَخْدَانٌ أَيْ شَدِيدُ الْحَرِّ Ve
صَيْخُودٌ [ṡayḣûd] ve
صَيْخَادٌ [ṡayḣâd] Be-gâyet pek ve katı kayaya denir ki külünk makûlesi âlât kâr eylemez ola; yukâlu: صَخْرَةٌ صَيْخُودٌ وَصَيْخَادٌ أَيْ شَدِيدَةٌ
اَلصَّخَدَانُ [eṡ-ṡaḣadân] (ṡâd’ın ve ḣâ’nın ve dâl’ın fethalarıyla) ve
اَلصَّيْخُودُ [eṡ-ṡayḣûd] (ṡâd’ın fethi ve yâ’nın sükûnu ve ḣâ’nın zammıyla) Issı olan gün; yukâlu: يَوْمٌ صَخَدَانٌ وَصَيْخُودٌ أَيْ شَدِيدُ الْحَرِّ Ve berk kayaya dahi صَيْخُودٌ [ṡayḣûd] derler; yukâlu: صَخْرَةٌ صَيْخُودٌ أَيْ شَدِيدَةٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı