اَلصِّيَّمُ [eṡ-ṡiyyem] (قِنَّبٌ [ḵinneb] vezninde) Gövdesi dernekli ve tıknaz ve pek şedîd insân ve hayvâna denir.
اَلصِّيَّمُ [eṡ-ṡiyyem] (ṡâd’ın kesri ve yâ’nın fethi ve teşdîdiyle) Kezâlik cemʹi; yukâlu: قَوْمٌ صُوَّمٌ وَصِيَّمٌ Ve
صَوْمٌ [ṡavm] Gün orta olmağa dahi derler; yukâlu: صَامَ النَّهَارُ صَوْمًا إِذَا قَامَ قَائِمَ الظَّهِيرَةِ Ve
صَوْمٌ [ṡavm] Yel sâkin olmağa dahi derler, rükûd-ı rîh maʹnâsına. Ve
صَوْمٌ [ṡavm] At yem yememeğe dahi derler; yukâlu: صَامَ الْفَرَسُ صَوْمًا أَيْ قَامَ عَلَى غَيْرِ اعْتِلَافٍ Ve
صَوْمٌ [ṡavm] Sükût maʹnâsına dahi gelir; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿إِنِّي نَذَرْتُ لِلرَّحْمَنِ صَوْمًا﴾ (مريم26) قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ صَمْتًا Ve
صَوْمٌ [ṡavm] Devekuşu necisine ve kâfir kilisesine ve bir cins ağaca dahi derler, Hužeyl lügati üzere.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı