eṡ-ṡavġ ~ اَلصَّوْغُ

Kamus-ı Muhit - الصوغ maddesi

اَلصَّوْغُ [eṡ-ṡavġ] (سَوْغٌ [sevġ] vezninde) Bir nesne dibe çöküp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَاغَ الْمَاءُ يَصُوغُ صَوْغًا إِذَا رَسَبَ فِي الْأَرْضِ وَكَذَا يُقَالُ صَاغَ الْأُدْمُ فِي الطَّعَامِ إِذَا رَسَبَ فِيهِ Ve misâl-i müstakîm üzere nesne düzmek maʹnâsınadır, kuyumcunun kâlıbda altından ve gümüşten baʹzı nesne sebk edip düzdükleri gibi; yukâlu: صَاغَ الشَّيْءَ صَوْغًا إِذَا هَيَّأَهُ عَلَى مِثَالٍ مُسْتَقِيمٍ Ve yaratmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: صَاغَ اللهُ فُلاَنًا صِيغَةً حَسَنَةً أَيْ خَلَقَهُ Ve kuri΄e kavluhu taʹâlâ: ﴿نَفْقِدُ صُوَاعَ الْمَلِكِ﴾ الآية ḣ نَفْقِدُ صَوْغَ الْمَلِكِḢ كَقَوْلِكَ دِرْهَمٌ ضَرْبُ الْأَمِيرِ وَقُرِئَ ḣصُوَاغَ الْمَلِكِḢ كَغُرَابٍ كَأَنَّهُ مَصْدَرٌ كَالْبُوَالِ وَالْقُوَامِ Yaʹnî صَوْغٌ [ṡavġ] kırâ΄atine göre مَصُوغٌ maʹnâsına olur ki altından düzülmüş kap demek olur. Kezâlik ikinci kırâ΄ata göre de maʹnâ-yı mezbûr murâd olur. Ve

صَوْغٌ [ṡavġ] Bir adamın kırn ve hemtâsına, ʹalâ-kavlin yaşdaşına ıtlâk olunur; yukâlu: هُمَا صَوْغَانِ أَيْ سِيَّانِ أَوْ هُمَا لِدَةٌ Ve سَوْغٌ [sevġ] maʹnâsınadır ki bilâ-tahallül müteʹâkiben tevellüd eden birâderdir; [yukâlu]: هُوَ صَوْغُ أَخِيهِ أَيْ سَوْغُهُ وَيُقَالُ أَيْضًا هُوَ صَوْغَةُ أَخِيهِ أَيْ سَوْغُهُ Ve

صَوْغٌ [ṡavġ] Taʹâm ve şarâb boğazdan sühûletle geçmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَاغَ لَهُ الشَّرَابُ صَوْغًا بِمَعْنَى سَاغَ

Vankulu Lugatı - الصوغ maddesi

اَلصَّوْغُ [eṡ-ṡavġ] (ṡâd’ın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Kuyumculuk sanʹatın işlemek; tekûlu: صُغْتُ الشَّيْءَ أَصُوغُهُ صَوْغًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve

صَوْغٌ [ṡavġ] Bir nesnenin berâberine dahi derler; yukâlu: هَذَا أَصْوَغُ هَذَا إِذَا كَانَ عَلَى قَدْرِهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı