اَلْعَضْمُ [el-ʹaḋm] (ʹayn’ın fethi ve ḋâd-ı muʹcemenin sükûnuyla) Yayın kabzasına denir; cemʹi عِضَامٌ [ʹiḋâm]dır ʹayn’ın kesriyle. Ve yaba taʹbîr olunan parmaklı ağaca denir ki onunla harman savrulur; cemʹi أَعْضِمَةٌ [aʹḋimet] ve عُضْمٌ [ʹuḋm] gelir ʹayn’ın zammıyla. Ve at ve deve kısmının kuyrukları sokumuna denir. Ve dağ keçisine denir. Ve çiftçilerin ucuna saban demiri geçirdikleri tahtaya denir ki saban eneği taʹbîr olunur. Ve dağlarda olan şol damara ve hatta denir ki dağın sâ΄ir levnine muhâlif ola.
اَلْعَضْمُ [el-ʹaḋm] (ʹayn’ın fethi ve ḋâd-ı muʹcemenin sükûnuyla) Şol yassı ağaçtır ki onun başına saban demiri korlar çift sürmek için. Ve
عَضْمٌ [ʹaḋm] Şol ağaca dahi derler ki ucunda parmakları vardır, onunla buğdayı pâk etmek için harman savururlar. Ve
عَضْمٌ [ʹaḋm] Yay kabzasına dahi derler. Ve
عَضْمٌ [ʹaḋm] Deve kuyruğu dibine dahi derler ki kuyruk bittiği yerdir. Ve sâhib-i Ṡurâḩ zamm-ı ʹayn ile kayd edip kabza maʹnâsına olandan fark etmiştir, hâlâ ki sâhib-i Ḵâmûs’un ve gayrın kelâmından fehm olunan ikisinde dahi ʹayn meftûh olmaktır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı