el-fiḋḋat ~ اَلْفِضَّةُ

Kamus-ı Muhit - الفضة maddesi

اَلْفِضَّةُ [el-fiḋḋat] (fâ’nın kesriyle) Maʹlûmdur ki gümüşe denir; beyne’n-nâs cevâhir-i sâ΄ireden ziyâde ezyed mütedâvil olduğu için ıtlâk olundu ve kavluhu taʹâlâ: ﴿قَوَارِيرَ مِنْ فِضَّةٍ﴾ أَيْ تَكُونُ مَعَ صَفَاءِ قَوَارِيرِهَا آمِنَةً مِنَ الْكَسْرِ قَابِلَةً لِلْجَبْرِ Yaʹnî cennetin şişeleri gümüş ile billûrun tabîʹat ve hâssalarını berzah-ı câmiʹdir ki ikisinden mürekkeb bir maʹden-i mahsûstur, zîrâ onlarda billûr şişenin safvet ve şefâfiyyet hâleti ve düştükte kırılmayıp ve bir yeri gedilmek farz olunsa cebr ve kenâd olunmak sıfatını câmiʹdir. Ve

فِضَّةٌ [fiḋḋat] Her yüksek kara taşlığa denir, حَرَّةٌ شَاهِقَةٌ maʹnâsına; fâ’nın fethiyle de câ΄izdir. Cemʹi فِضَضٌ [fiḋaḋ] gelir, عِنَبٌ [ʹineb] vezninde ve فِضَاضٌ [fiḋâḋ] gelir. Ve

فِضَاضُ الْجِبَالِ [fiḋâḋu’l-cibâl] Dağlarda birbiri üzere dağınık kayalardan ʹibârettir.

Vankulu Lugatı - الفضة maddesi

اَلْفِضَّةُ [el-fiḋḋat] (fâ’nın kesriyle) Gümüş, sîm maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı