el-fusṯâṯ ~ اَلْفُسْطَاطُ

Kamus-ı Muhit - الفسطاط maddesi

اَلْفُسْطَاطُ [el-fusṯâṯ] (fâ’nın zammıyla) Bir kazâ ehlinin cemʹiyyet-gâhlarına denir ki şehr içinde yâ kenârında olan bir mahall-i muʹayyendir, şehr ve kazâ ahâlîsi onda müctemiʹ olurlar. Kâle’ş-şârih ve minhu’l-hadîsu: “عَلَيْكُمْ بِالْجَمَاعَةِ فَإِنَّ يَدَ اللهِ عَلَى الْفُسْطَاطِ” وَهُوَ مُجْتَمَعُ أَهْلِ الْكُورَةِ وَقَالَ فِي النِّهَايَةِ هُوَ الْمَدِينَةُ الَّتِي فِيهَا مُجْتَمَعُ النَّاسِ Pes ʹalâ-kile’l-kavleyn murâd sevâd-ı aʹzam olur. Ve

فُسْطَاطٌ [Fusṯâṯ] Eski Mısır’ın ʹalemidir ki ʹAmr b. el-ʹÂṡ o ülkeyi feth eyledikte binâ΄ eylemişti; hâliyâ harâbdır. Ve

فُسْطَاطٌ [fusṯâṯ] Büyük çadıra denir, oba taʹbîr ettiğimiz çadır olacaktır. Otak-ı pâdişâhîye de ıtlâk olunur. Mü΄ellif اَلسُّرَادِقُ ʹunvânıyla tefsîr eylemekle murâdı bezden olan büyük çadır olacaktır. Ve bunda birkaç lügat var; فُسْتَاطٌ [fustâṯ] ki evvelde tâ-yı fevkıyye iledir ve فُسَّاطٌ [fussâṯ] ki رُمَّانٌ [rummân] veznindedir ve فُسْتَاتٌ [fustât] ki tâ΄eynledir. Ve her birinde fâ΄ meksûr olur. Pes altı lügat oldu.

Vankulu Lugatı - الفسطاط maddesi

اَلْفُسْطَاطُ [el-fusṯâṯ] (fâ’nın zammı ve sîn’in sükûnuyla) Kıldan olan kara ev. Ve bunda bir niçe lügat vardır: biri فُسْطَاطٌ [fusṯâṯ] ve biri فُسْتَاطٌ [fustaṯ] ve biri dahi فُسَاطٌ [fusâṯ]. Ve fâ’nın kesri dahi bunlarda lügattır. Ve

فُسْطَاطُ [Fusṯâṯ] Medîne-i Mıṡr’ın dahi ismidir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı