el-feşş ~ اَلْفَشُّ

Kamus-ı Muhit - الفش maddesi

اَلْفَشُّ [el-feşş] (fâ’nın fethi ve şîn’in teşdîdiyle) Tulumu sıkıp içinden yel çıkarmak maʹnâsınadır;yukâlu: فَشَّ الْوَطْبَ فَشًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا أَخْرَجَ مَا فِيهِ مِنَ الرِّيحِ Ve geğirmek maʹnâsınadır; yukâlu: فَشَّ الرَّجُلُ إِذَا تَجَشَّأَ Ve çabuk çabuk süt sağmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَشَّ النَّاقَةَ إِذَا حَلَبَهَا بِسُرْعَةٍ Ve

فَشٌّ [feşş] يَنْبُوتٌ [yenbût] yaʹnî yabanî keçi boynuzu ağacının yemişine denir. Ve koğuculuk eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هُوَ يَفُشُّ بَيْنَ النَّاسِ أَيْ يَنِمُّ Ve sârik uğurlamak için kemter ve bî-kıymet nesneler araştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: هُوَ يَفُشُّ السَّرِقَةَ الدُّونَ أَيْ يَتَتَبَّعُهَا Ve

فَشٌّ [feşş] Ahmak adama denir; yukâlu: رَجُلٌ فَشٌّ أَيْ أَحْمَقُ Ve keçi boynuzu dedikleri yemişe denir, خَرُّوبٌ [ḣarrûb] maʹnâsına. Ve su irkilip durduğu yerlere denir; müfredi فَشَّةٌ [feşşet]tir, yukâlu: رَكَدَ الْمَاءُ فِي الْفَشِّ أَيْ مَنْقَعِهِ وَقَرَارَتِهِ Ve ipi ince ve dokunması sık olan kalın ve muhkem kilime ve ʹabâya denir; فِشَاشٌ [fişâş] cemʹidir; yukâlu: جَاءَ وَعَلَيْهِ فَشٌّ أَيْ كِسَاءٌ غَلِيظٌ رَقِيقُ الْغَزْلِ

Vankulu Lugatı - الفش maddesi

اَلْفَشُّ [el-feşş] (fâ’nın fethi ve şîn’in teşdîdiyle) Tulumdan yel çıkarmak; yukâlu: فَشَّ الْوَطْبَ يَفُشُّهُ إِذَا أَخْرَجَ مَا فِيهِ مِنَ الرِّيحِ Ve gazab-nâk olan kimseye hâlet-i gazabında “لَأَفُشَّنَّكَ فَشَّ الْوَطَبِ” derler. Ve

فَشٌّ [feşş] Sürʹatle süt sağmağa da derler; yukâlu: فَشَشْتُ النَّاقَةَ Ve

فَشٌّ [feşş] يَنْبُوتٌ [yenbût] dedikleri ağacın yemişine dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı