el-lebeš ~ اَللَّبَثُ

Kamus-ı Muhit - اللبث maddesi

اَللَّبْثُ [el-lebšamp;] (lâm’ın fethi ve zammı ve bâ’nın sükûnuyla) ve

اَللَّبَثُ [el-lebešamp;] (fethateynle) ve

اَللِّبَاثُ [el-libâšamp;] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve

اَللُّبَاثُ [el-lubâšamp;] ve

اَللُّبَاثَةُ [el-lubâšamp;et] (lâm’ların zammıyla) ve

اَللَّبِيثَةُ [el-lebîšamp;et] (lâm’ın fethiyle) Bir yerde eğlenip durmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَبِثَ الرَّجُلُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا مَكَثَ Ve bunun masdarı bâ’nın sükûnuyla gelmek kıyâsa muhâliftir, zîrâ bâb-ı râbiʹin masdarı lâzım olduğu sûrette hareke ile gelmek kıyâstır, تَعَبٌ [taʹab] gibi.

اَللاَّبِثُ [el-lâbišamp;] ve

اَللَّبِثُ [el-lebišamp;] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) İsm-i fâʹildir, مَاكِثٌ [mâkišamp;] maʹnâsına.

Vankulu Lugatı - اللبث maddesi

اَللَّبْثُ [el-lebšamp;] ve

اَللَّبَاثُ [el-lebâšamp;] (lâm’ın fethiyle) Eğlenmek, مَكْثٌ [mekšamp;] maʹnâsına; yukâlu: لَبِثَ يَلْبَثُ لَبْثًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ عَلَى غَيْرِ الْقِيَاسِ Zîrâ kıyâs fethateynle gelmektir kaçan fiʹl müteʹaddî olmasa, تَعِبَ تَعَبًا gibi. Ve şiʹrde asl üzere dahi gelmek vâkiʹ olmuştur; kâle Cerîr: “وَقَدْ أَكُونُ عَلَى الْحَاجَاتِ ذَا لَبَثٍ” Ve

اَللَّابِثُ [el-lâbišamp;] ve

اَللَّبِثُ [el-lebišamp;] (eyzan lâm’ın fethi ve bâ’nın kesriyle) Eğlenen kimse; ve kuri΄e: “لَبِثِينَ فِيهَا أَحْقَابًا” (النبأ 23)

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı