el-laḩḩ ~ اَللَّحُّ

Kamus-ı Muhit - اللح maddesi

اَللَّحُّ [el-laḩḩ] (lâm’ın fethiyle) Maʹnâ-yı âtiyyeden sıfattır, بُرٌّ [burr] gibi yapışık ve sıkışık olan şey΄e denir; ve minhu tekûlu: هُوَ ابْنُ عَمِّي لَحًّا وَابْنُ عَمٍّ لَحٍّ أَيْ لاَصِقُ النَّسَبِ Evvelde لَحًّا kelimesi hâliyyet üzere mansûbdur ki mâ-kabli maʹrifedir ve sânîde sıfattır. Ve bunun müfredi ve cemʹi ve müzekker ve mü΄ennesi müsâvîdir, zîrâ fi’l-asl masdardır. Ve eğer o kimsenin karâbeti muttasıl olmayıp hemân akribâ΄ ve ʹaşîretinden olursa هُوَ ابْنُ عَمِّ الْكَلاَلَةِ وَابْنُ عَمٍّ كَلاَلَةٌ dersin. Ve

لَحٌّ [laḩḩ] Aslı üzere masdar olur, karâbet muttasıl olmak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: لَحَّتِ الْقَرَابَةُ بَيْنَنَا لَحًّا إِذَا لَصِقَتْ

Vankulu Lugatı - اللح maddesi

اَللَّحُّ [el-laḩḩ] (lâm’ın fethiyle) Nesebi muttasıl olana derler; yapışmak maʹnâsına gelen لَحَحٌ [leḩaḩ]tan me΄hûzdur; yukâlu: هُوَ ابْنُ عَمِّي لَحًّا أَيْ لَاصِقَ النَّسَبِ Ve لَحًّا [laḩḩan] bu mahalde hâliyyet üzerine mansûbdur, zîrâ mâ-kabli maʹrifedir ve mâ-kabli nekire olduğu vaktte هُوَ ابْنُ عَمٍّ لَحٍّ dersin kesrile, zîrâ ki bu takdîrce عَمّ [ʹamm]ın sıfatı olur ve eger o kimse ziyâde karîb olmayıp ʹaşîretten olsa هُوَ ابْنُ عَمِّ الْكَلَالَةِ وَابْنُ عَمٍّ كَلَالَةً dersin.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı