el-lezez ~ اَللَّزَزُ

Kamus-ı Muhit - اللزز maddesi

اَللَّزُّ [el-lezz] (lâm’ın fethi ve zây’ın teşdîdiyle) ve

اَللَّزَزُ [el-lezez] (fethateynle) Bir nesneyi bir nesneye rabt edip yapıştırmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَزَّهُ لَزًّا وَلَزَزًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا شَدَّهُ وَأَلْصَقَهُ Ve dürtmek maʹnâsınadır; yukâlu: لَزَّهُ إِذَا طَعَنَهُ Ve bir nesne âher nesneye mülâzım olmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَزَّ الشَّيْءُ بِالشَّيْءِ إِذَا لَزِمَهُ Ve bir nesneyi âher nesneye lâzım kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَزَّهُ بِهِ إِذَا أَلْزَمَهُ بِهِ Ve

لَزٌّ [lezz] زُرْفِينٌ [zurfîn] ismidir ki kapı ve pencere çerçevelerinde ve sepet ve sandık kapaklarında kilîd ve zencîr geçirilmek için yaptıkları halkaya ve rezeye denir. Ve

لَزٌّ [Lezz] Baḩr-i Hürmüz’de Ḵays cezîresinde bir mevziʹ adıdır. Ve

لَزٌّ [lezz] كَزٌّ [kezz] lafzına itbâʹ olur, ziyâdesiyle mümsik demektir; yukâlu: رَجُلٌ كَزٌّ لَزٌّ أَيْ بَخِيلٌ مُمْسِكٌ

Vankulu Lugatı - اللزز maddesi

اَللَّزُّ [el-lezz] (lâm’ın fethi ve zâ’nın teşdîdiyle) ve

اَللَّزَزُ [el-lezez] (fethateynle) Bağlamak ve yapıştırmak; yukâlu: لَزَّهُ لَزًّا وَلَزَزًا إِذَا شَدَّهُ وَأَلْصَقَهُ Ve

لَزٌّ [lezz] Gâh olur ki كَزٌّ [kezz]e tebeʹiyyetle zikr olunur, müstakil maʹnâsı murâd olmaz. Ve كَزٌّ [kezz] bahîl maʹnâsınadır, nitekim mürûr etti.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı