اَللَّزْمُ [el-lezm] (lâm’ın fethi ve zây-ı muʹcemenin sükûnuyla) ve
اَللُّزُومُ [el-luzûm] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve
اَللَّزَامُ [el-lezâm] ve
اَللَّزَامَةُ [el-lezâmet] (lâm’ların fethiyle) ve
اَللُّزْمَةُ [el-luzmet] ve
اَللُّزْمَانُ [el-luzmân] (lâm’ların zammıyla) Bir şey΄ bir nesneden aslâ münfekk olmayıp onunla sâbit ve dâ΄im olmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَزِمَهُ لَزْمًا وَلُزُومًا وَلَزَامًا وَلَزَامَةً وَلُزْمَةً وَلُزْمَانًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا ثَبَتَ وَدَامَ مَعَهُ
اَللُّزُومُ [el-luzûm] (zammeteynle) Bir nesneye ulaşmak; yukâlu: لَزِمْتُ الشَّيْءَ أَلْزِمُهُ لُزُومًا وَلَزِمْتُ بِهِ أَيْضًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı