el-mencûf ~ اَلْمَنْجُوفُ

Kamus-ı Muhit - المنجوف maddesi

اَلْمَنْجُوفُ [el-mencûf] نِجَافٌ [nicâf] bağlanmış tekeye denir; yukâlu: تَيْسٌ مَنْجُوفٌ أَيْ فِيهِ نِجَافٌ وَهُوَ جِلْدٌ يُشَدُّ بَيْنَ بَطْنِ التَّيْسِ وَقَضِيبِهِ فَلاَ يَقْدِرُ عَلَى السِّفَادِ Ve Suveyd b. Mencûf tâbiʹîndendir. Ve

مَنْجُوفٌ [mencûf] Enli temrenli oka denir ki yaprak temrenli taʹbîr olunur. Ve geniş mağaraya denir; yukâlu: غَارٌ مَنْجُوفٌ أَيْ مُوَسَّعٌ Ve korkak adama denir; yukâlu: رَجُلٌ مَنْجُوفٌ أَيْ جَبَانٌ Ve cimâʹdan kesilmiş süst-endâm adama denir; yukâlu: رَجُلٌ مَنْجُوفٌ أَيْ مُنْقَطِعٌ عَنِ الْجِمَاعِ Ve dibi ve içerisi bol yayvan kaba denir; yukâlu: إِنَاءٌ مَنْجُوفٌ أَيِ الْوَاسِعُ الشَّحْوَةِ وَالْجَوْفِ

Vankulu Lugatı - المنجوف maddesi

اَلْمَنْجُوفُ [el-mencûf] (mîm’in fethi ve cîm’in zammı ve meddiyle) Yassı temren takılan ok. Ve

مَنْجُوفٌ [mencûf] Vâsiʹ olan magâraya dahi derler; yukâlu: غَارٌ مَنْجُوفٌ أَيْ مُوَسَّعٌ Ve

مَنْجُوفٌ [mencûf] Şol tekeye derler ki keçiye aşmasın diye zekeri bağlanmış ola; yukâlu: تَيْسٌ مَنْجُوفٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı