el-hecîret ~ اَلْهَجِيرَةُ

Kamus-ı Muhit - الهجيرة maddesi

اَلْهَجِيرُ [el-hecîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلْهَجِيرَةُ [el-hecîret] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) ve

اَلْهَاجِرَةُ [el-hâciret] Zevâl-i şems vaktinde zuhr ile bile nısf-ı nehâr zamânına, ʹalâ-kavlin şemsin zevâlinden ʹasra kadar zamâna ıtlâk olunur, zîrâ nâs o vaktte şiddet-i harâretten hânelerinde ârâm eylemekle gûyâ ki birbirinden hicret eylediler. ʹİnde’l-baʹz pek ıssı olan nısf-ı nehâr vaktine denir ki ıstılâhımızda öğle sıcağı taʹbîr olunur. Ve

هَجِيرٌ [hecîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Büyük ve vâsiʹ olan havuza denir; cemʹi هُجُرٌ [hucur]dur zammeteynle. Ve kurumuş olan şûr otluğa denir. Ve gövdesi galîz olan yaban eşeğine denir. Ve büyük çanağa denir. Ve

هَجِيرٌ [hecîr] Kûfe ile Baṡra beyninde Benû ʹİcl cemâʹati yurdunda bir su adıdır. Ve şol semiz erkek deveye denir ki dişiye çok aşmaktan bıkagan ola. Ve pek koyu süte denir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı