el-hecâ΄in ~ اَلْهَجَائِنُ

Vankulu Lugatı - الهجائن maddesi

اَلْهَجَائِنُ [el-hecâ΄in] (hâ’nın fethi ve yâ’nın kesri ile) هِجَانٌ [hicân]ın cemʹi, baʹzı rivâyet üzere. Ve

هِجَانٌ [hicân] Şol yere dahi derler toprağı hûb olup nebâtâttan hâlî ola; yukâlu: أَرْضٌ هِجَانٌ مَرْتٌ أَيْ طَيِّبَةُ التَّرِبِ خَالِيَةٌ عَنِ النَّبَاتِ Ve مَرْتٌ [mert] bu makâmda Cevherî nüshalarında ihtilâf üzeredir, baʹzında مَرْتٌ [mert] tâ΄-i müsennât-ı muhaffefe ile vâkiʹ olmuştur. Baʹzında bâ΄-i muvahhade-i müşeddede ile vâkiʹ olmuştur, mecmaʹ-ı nâs maʹnâsına. Ve

هِجَانٌ [hicân] Kerîme olan ʹavrete dahi derler; yukâlu: إِمْرَأَةٌ هِجَانٌ أَيْ كَرِيمَةٌ Ve Aṡmaʹî, Emîrü’l-mü΄minîn ʹAlî’nin radıyallâhu ʹanhu “هَذَا جَنَايَ وَهِجَانُهُ فِيهِ || وَكُلُّ جَانٍ يَدُهُ إِلَى فِيهِ” dediği kavlinde هِجَانٌ [hicân] hiyâr maʹnâsınadır dedi. Ve جَنَى [cenâ] جَنَى الثَّمَرَ den me΄hûzdur, meyve dermek maʹnâsına. Ve Yezîdî eyitti: هِجَانٌ [hicân] iyiliği zâhir olan nesnedir, nitekim هَجِينٌ [hecîn] هُجْنَةٌ [hucnet]i ve yatlılığı zâhir olandır. Ve هُجْنَةٌ [hucnet] ana cânibinden olur, kaçan babası cins olup anası nâ-cins olsa وَلَدٌ هَجِينٌ olur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı