اَلْجَحْلُ [el-caḩl] (cîm’in fethi ve ḩâ-yı mühmelenin sükûnuyla) Kaya kelerine denir, حِرْبَاءُ [ḩirbâ΄] maʹnâsına. Ve iri kelere denir. Ve arı kısmının beyine denir ki büyük olur, يَعْسُوبٌ [yaʹsûb] maʹnâsına. Ve iri tuluma denir. Ve bok böceğine denir; cemʹi جُحُولٌ [cuḩûl] ve جُحْلَانٌ [cuḩlân] gelir cîm’lerin zammıyla. Ve iki yanları iri ve kaba adama denir; yukâlu: رَجُلٌ جَحْلٌ أَيْ عَظِيمُ الْجَنْبَيْنِ Ve hurde develere denir. Ve
جَحْلٌ [Caḩl] Esâmîdendir: Caḩl b. Ḩanżale bir şâʹirdir. Ve Ḩakem b. Caḩl ve Sâlim b. Bişr b. Caḩl tâbiʹîlerdir. Ve
جَحْلٌ [caḩl] Masdar olur, yere çalmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَحَلَهُ جَحْلًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا صَرَعَهُ
اَلْجَحْلُ [el-caḩl] (cîm’in fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) Arı begidir, يَعْسُوبٌ [yaʹsûb] maʹnâsına. Ve çekirge cemâʹatinden şol büyük çekirgedir ki düştüğü yerde kanadın devşirmez. Ve
جَحْلٌ [caḩl] Büyük meşke dahi derler, sikâ΄-i ʹazîm maʹnâsına. Ve şol kertenkeleye dahi derler ki o أُمُّ حُبَيْنٍ [ummu ḩubeyn]in erkeğidir. Ve أُمُّ حُبَيْنٍ [ummu ḩubeyn] ḩâ΄-i mühmelenin zammı ve bâ’nın fethi ile bir cins kertenkeledir. Ve baʹzılar eyitti: جَحْلٌ [caḩl] جُعَل [cuʹal] dedikleri böcektir, necâset yuvalar. Ve
جَحْلٌ [caḩl] Bir kimseyi yere vurmağa dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı