cežr ~ جَذْرٌ

Kamus-ı Muhit - جذر maddesi

اَلْجَذْرُ [el-cežr] (cîm’in fethi ve žâl-ı muʹcemenin sükûnuyla) Kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَذَرَ الشَّيْءَ جَذْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا قَطَعَهُ Ve

جَذْرٌ [cežr] Bir nesnenin köküne ve bünyâdına denir, اَصْلٌ [aṡl] maʹnâsına. ʹAlâ-kavlin lisânın ve zekerin ve hisâbın asl ve esâsına denir ki bunlarda hâss olur. Esâs’ta taʹmîmle mersûmdur; kâle نَزَلَتِ الْمَحَبَّةُ فِي جَذْرِ قَلْبِهِ أَيْ أَصْلِهِ وَغَلُظَ جَذْرُ لِسَانِهِ وَمَا أَغْلَظَ جَذْرَ قَرْنِ هَذَا الثَّوْرِ Ve bunlarda cîm’in kesriyle lügattir, ʹalâ-kavlin asl maʹnâsında kesr iledir. Kaldı ki mü΄ellifin أَصْلُ حِسَابٍ dediği meselâ on ʹadedi kendi nefsine darb eylesen yüz olur; on ki asl madrûbdur, جَذْرٌ [cežr]dir, hâsıl olan yüze مَجْذُورٌ [mecžûr] ve جُدَاءٌ [cudâ΄] dahi derler. Kezâlik üç ʹadedi nefsine darb ile dokuz olur, üç جَذْرٌ [cežr] ve dokuz مَجْذُورٌ [mecžûr] ve جُدَاءٌ [cudâ΄]dır; yukâlu: مَا جَذْرُ هَذَا الْعَدَدِ وَمَجْذُورُهُ وَجُدَاؤُهُ أَيْ أَصْلُهُ وَمَبْلَغُهُ Ve

جَذْرٌ [cežr] Bir nesneyi kökünden kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَذَرَهُ إِذَا اسْتَأْصَلَهُ Ve

جَذْرٌ [cežr] Boynun köküne denir, مَغْرِزُ الْعُنُقِ [maġziru’l-ʹunuḵ] maʹnâsına. Cemʹi جُذُورٌ [cužûr]dur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı