ceḩid ~ جَحِدٌ

Kamus-ı Muhit - جحد maddesi

اَلْجَحِدُ [el-ceḩid] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve

اَلْجَحْدُ [el-caḩd] (سَعْدٌ [saʹd] vezninde) ve

اَلْأَجْحَدُ [el-ecḩad] (أَسْعَدُ [esʹad] vezninde) Kalîlü’l-hayr olan yaʹnî fakr u fâkası olan kimseye denir; yukâlu: رَجُلٌ جَحِدٌ وَجَحْدٌ وَأَجْحَدُ أَيْ قَلِيلُ الْخَيْرِ Esâs’ta kıllet-i hayr, fakr ile buhlden ʹibârettir diye meşrûhtur. Ve

جَحِدٌ [ceḩid] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Gövdesi kalın ve kısa olan ata denir; yukâlu: فَرَسٌ جَحِدٌ أَيْ غَلِيظٌ قَصِيرٌ Mü΄ennesinde جَحِدَةٌ [ceḩidet] denir hâ’yla. Cemʹi جِحَادٌ [ciḩâd] gelir, كِتَابٌ [kitâb] vezninde.

اَلْجَحْدُ [el-caḩd] (cîm’in fethi ve ḩâ-yı mühmelenin sükûnuyla) ve

اَلْجُحُودُ [el-cuḩûd] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bir nesneyi bilir iken inkâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَحَدَهُ حَقَّهُ وَبِحَقِّهِ جَحْدًا وَجُحُودًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَنْكَرَهُ مَعَ عِلْمِهِ Yehûd tâ΄ifesine جُحُودٌ [Cuḩûd] ıtlâkı nübüvvet-i risâlet-penâhı bilerek inkâr ettiklerine mebnîdir. Ve جَحْدٌ [caḩd] ʹan-ilmin ve إِنْكَارٌ [inkâr] ʹan-cehlin olur. Ve

جَحْدٌ [caḩd] ve

جُحُودٌ [cuḩûd] Bir kimseyi bahîl bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَحَدَ فُلاَنًا إِذَا صَادَفَهُ بَخِيلاً Ve

جَحْدٌ [caḩd] Kıllet-i hayr maʹnâsınadır ki murâd fakr ve zîk-ı maʹâştır.

Vankulu Lugatı - جحد maddesi

اَلْجَحِدُ [el-ceḩid] (cîm’in fethi ve ḩâ’nın kesriyle) Şol kimsedir ki kalbi dar olup kalîlü’l-hayr ola; yukâlu: جَحِدَ الرَّجُلُ جَحِدًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve

جَحِدٌ [ceḩid] Kuruluk olan yıla dahi derler; yukâlu: عَامٌ جَحِدٌ أَيْ قَلِيلُ الْمَطَرِ

اَلْجَحْدُ [el-caḩd] (cîm’in fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) ve

اَلْجُحُودُ [el-cuḩûd] (zammeteynle) Bir nesneyi bilirken inkâr etmek; yukâlu: جَحَدَ حَقَّهُ وَبِحَقِّهِ جَحْدًا وَجُحُودًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ Ve

جَحْدٌ [caḩd] Kıllet-i hayra da derler. Ve nebât kalîl olup uzamamağa dahi derler; yukâlu: جَحَدَ النَّبْتُ إِذَا قَلَّ وَلَمْ يَطُلْ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı