cedîd ~ جَدِيدٌ

Kamus-ı Muhit - جديد maddesi

اَلْجَدِيدُ [el-cedîd] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Bu dahi yerin yüzüne ıtlâk olunur. Ve pek nasîbli adama denir; yukâlu: رَجُلٌ جَدِيدٌ أَيْ عَظِيمُ الْحَظِّ Ve tezgâhtan henüz kesilmiş beze denir ki katʹ maʹnâsından mefʹûldür; yukâlu: ثَوْبٌ جَدِيدٌ أَيْ كَمَا جَدَّهُ الْحَائِكُ Burada كَمَا lafzının kâf’ı mübâderet içindir. Bu münâsebetle her yeni nesneye جَدِيدٌ [cedîd] ıtlâk olunmuştur. Cemʹi جُدُدٌ [cudud] gelir, سَرِيرٌ [serîr] ve سُرُرٌ [surur] [gibi]. Ve

جَدِيدٌ [cedîd] Ölüme ıtlâk olunur, maktûʹ ve meczûm olduğu için yâhûd kâtıʹ olduğu için. Ve

جَدِيدٌ [Cedîd] Yemâme’de bir nehrin ismidir.

Vankulu Lugatı - جديد maddesi

اَلْجُدُدُ [el-cudud] (cîm’in ve dâl’ın zammıyla) جَدِيدٌ [cedîd]in cemʹi, mislu: سَرِير [serîr] ve سُرُر [surur]. Ve

جَدِيدٌ [cedîd] Yer yüzüne dahi derler. Ve gece ile gündüze dahi جَدِيدَانِ [cedîdân] derler; yukâlu: لَا أَفْعَلُهُ مَا اخْتَلَفَ الْجَدِيدَانِ Ve

جَدِيدَةُ السَّرْجِ [cedîdetu’s-serc] Eyer tahtalarının altında olan yumuşaklık ki eğrim derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı