cežaʹ ~ جَذَعٌ

Kamus-ı Muhit - جذع maddesi

Şârihin beyânına göre ثَنِيٌّ [šamp;eniyy], ثَنِيَّةٌ [šamp;eniyyet] dişini bırakmış hayvâna denir ki çatal tırnaklı ve bütün tırnaklı olanlar üçüncü yılda bırakır ve deve altıncı yılda bırakır. Pes جَذَعٌ [cežaʹ] ثَنِيٌّ [šamp;eniyy] haddine varmayan hayvâna denir. Miṡbâḩ’ın beyânı üzere kuzu ve oğlak ikinci seneye duhûlünde ve sığır ve at dölleri üçüncü de ve deve beşincide جَذَعٌ [cezaʹ] olur. Ve İbn Aʹrâbî dedi ki أَجْذَاعٌ [eczâʹ] vaktin ismidir, yoksa bitecek ve düşecek dişe münâsebeti yoktur. Oğlak kısmı bir yaşında cezaʹ olur. Ve baʹzen kuvvetli olmakla mukaddemce cezaʹ olur ki Türkîde ona çebiş taʹbîr olunur. Ve kuzu eğer anası babası genç ise altı yedi ayda cezaʹ olur ki ona toklu taʹbîr olunur. Ve koca dölü ise sekiz yâhûd on ayda cezaʹ olur. İntehâ. Ve

جَذَعٌ [cežaʹ] Genç ve tâzeye ıtlâk olunur. Cemʹi جِذَاعٌ [cižâʹ] gelir cîm’in kesriyle ve جُذْعَانٌ [cužʹân] gelir, cîm’in zammıyla; ve minhu yukâlu: اَلدَّهْرُ جَذَعٌ أَبَدًا أَيْ شَابٌّ لاَ يَهْرَمُ

اَلْجِذْعُ [el-cižʹ] (cîm’in kesriyle) Hurmâ ağacının bedenine denir; yukâlu: صُلِبَ فِي جِذْعِ نَخْلَةٍ أَيْ سَاقِهَا Ve

جِذْعٌ [Cižʹ] Ġassân kabîlesinden İbn ʹAmr’dır ki bir maʹrûf kimsedir: “خُذْ مِنْ جِذْعِ مَا أَعْطَاكَ” meselinin menşe΄idir. Aslı budur ki Ġassân kabîlesi Yemen’de Selîḩ kabîlesinin emîrine beher sene adam başına iki altın baş harcı verir idi. Ve resm-i mezkûrun tahsîldârı emîr-i mezbûr tarafından Sebṯa b. el-Munžir nâm bir kimse idi. Bir gün mezbûrun Sebṯa veregeldiği resm-i merkûmu almak için mezkûr Cižʹ’in kapısına gelip taleb eyledikte Cižʹ hemân hânesine girip kılıcını ahz ve der-sâʹat taşra çıkıp bir kerre nice çaldıysa iki pâre eyledi ve lâşesine hitâben kavl-i mezbûru îrâd eyledi. Baʹzılar dedi ki Cižʹ nâm kimse baʹzı mülûk tarafına varıp kılıcını bir mikdâr meblag bedeli irhân eyledi. Sonra fekk-i rehn eylememekle melik-i mezbûr “İşbu kılıcını ferc-i mâderine idhâl eyle, bana bu ne lâzımdır, benim akçemi ver!” diye şetm eyledikte Cižʹ hemân sell-i seyf edip mezbûru katl ve kelâmı merkûmu îrâd eyledi. Mesel-i mezbûr bahîlin cûd ve iʹtâ eylediği nesneyi hemân ganîmet bilip almağa tergîb mevkiʹinde îrâd olunur.

Vankulu Lugatı - جذع maddesi

اَلْجَذَعُ [el-cežaʹ] (fethateynle) ثَنِيٌّ [šamp;eniyy]den sinni ekall olan davar. Ve ثَنِيٌّ [šamp;eniy] ثَنِيَّةٌ [šamp;eniyyet] dişin bırakan davara derler. Ve çatal tırnaklı ve bütün tırnaklı olanlar ثَنِيَّةٌ [šamp;eniyyet] in üçüncü yılda bırakır ve sâhib-i huff olanlar yaʹnî deve kısmı altıncı yılda bırakır. Ve

جَذَعٌ [cežaʹ] Tâzeye dahi derler; ve minhu kavluhum: فُلَانٌ جَذَعٌ فِي هَذَا الْأَمْرِ إِذَا كَانَ أَخَذَ فِيهِ حَدِيثًا Yaʹnî yeni başlamış olsa.

جِذْعٌ [Cižʹ] (cîm’in kesri ve žâl’ın sükûnuyla) Bir recülün ismidir. Ve fi’l-meseli: “خُذْ مِنْ جِذْعِ مَا أَعْطَاكَ” Ve bu meselin aslı budur ki جِذْعٌ [Cižʹ] nâm kimse baʹzı mülûka kılıcın rehn koyup çıkarmadıkta mezbûr ona cefâ için şetm edip إِجْعَلْ هَذَا فِي كَذَا أُمِّكَ dedikte جِذْعٌ [Cižʹ] zikr olunan kılıçla mezbûru vurup katl etmiştir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı