ḩaṡûr ~ حَصُورٌ

Kamus-ı Muhit - حصور maddesi

Şârih der ki Yaḩyâ Nebî ʹalâ-nebiyyinâ ve ʹaleyhi’s-selâm hazretlerine حَصُورٌ [ḩaṡûr] ıtlâkı kudret-i tâmmesi var iken lezâ΄iz-i dâ΄ire-i dünyeviyyeden başka nefs-i nefîslerini zabt edip aslâ cimâʹa meyl ve te΄ehhüle ragbet eylemediklerine mebnîdir. İntehâ. Ve

حَصُورٌ [ḩaṡûr] Hadım ve tavâşîye denir, مَجْبُوبٌ [mecbûb] maʹnâsına. Ve bahîl ve nâkese denir. Ve şol adama denir ki bir nesneden heybet ve dehşetlenmekle ikdâm edemeyip geriye çekilmiş ola; yukâlu: هُوَ حَصُورٌ مِنْهُ أَيْ هَيُوبٌ مُحْجِمٌ عَنْهُ Ve be-gâyet ketm-i râz eden adama denir; yukâlu: رَجُلٌ حَصُورٌ أَيْ كَاتِمٌ لِلسِّرِّ

Vankulu Lugatı - حصور maddesi

اَلْحَصُورُ [el-ḩaṡûr] (ḩâ’nın fethi ve ṡâd’ın zammıyla) Su yolu dar olan nâka; ضَيِّقَةُ الْإِحْلِيلِ maʹnâsına. حَصَرَتِ النَّاقَةُ derler, ṡâd’ın fethiyle. Ve

حَصُورٌ [ḩaṡûr] ʹAvretle cimâʹ etmeyene dahi derler. Ve

حَصُورٌ [ḩaṡûr] Bahîl olan kimseye dahi derler, حَصِيرٌ [ḩaṡîr] gibi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı