fezaʹ ~ فَزَعٌ

Kamus-ı Muhit - فزع maddesi

اَلْفَزَعُ [el-Fezaʹ] (fethateynle) İsm-i İbn ʹUḵayḵ’tır ki tâbiʹîndendir. Ve bir adamın dahi ismidir ki Munḵaʹ cenâblarından rivâyet-i hadîs eyledi. Ve Fezaʹ b. Şehrân, Ḣašamp;ʹam kabîlesi nesebinin ricâlindendir. Ve

فَزَعٌ [fezaʹ] Korkuya denir; cemʹi أَفْزَاعٌ [efzâʹ] gelir, hâlbuki فَزَعٌ [fezaʹ] masdardır, yaʹnî fi’l-asl masdar olup ism mevkiʹinde istiʹmâl olunur yâhûd nevʹ irâdesine mebnîdir; yukâlu: كُشِفَ عَنْ قَلْبِهِ الْفَزَعُ أَيِ الذُّعْرُ وَالْفَرَقُ İşbu kelimelerin medlûlü olan korku, adama bir korkunç nesneden ʹârız olan kalbin nefâr ve inkıbâzı hâletidir ki şerr ve mazarrat tevakkuʹundan neş΄et eder, Fârisîde buna hirâs ve Türkîde belinleme ve uçunma taʹbîr olunur. Uyku içre ve nâgehân haykırıldıkta ʹârız olan korku bu kabildendir, onun için خِفْتُ مِنَ اللهِ denir, فَزِعْتُ وَفَرِقْتُ وَذُعِرْتُ مِنَ اللهِ denmek câ΄iz değildir. Ve işbu فَزَعٌ [fezaʹ] kelimesi masdar olarak istiʹmâl olunur; yukâlu: فَزِعَ فَزَعًا إِذَا فَرِقَ وَخَافَ Ve bir kimseden dâd ve feryâd edip istigâse ve istimdâd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: فَزِعَ إِلَيْهِ وَمِنْهُ إِذَا اسْتَغَاثَهُ Ve meded ve imdâd eylemek maʹnâsına olmakla zıdd olur; yukâlu: فَزِعَ إِلَيْهِ إِذَا أَغَاثَهُ Ve bir kimseye sığınmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَزِعَ إِلَيْهِ إِذَا لَجَأَ Ve uykudan belinleyip uyanmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَزِعَ مِنْ نَوْمِهِ إِذَا هَبَّ

Vankulu Lugatı - فزع maddesi

اَلْإِفْزَاعُ [el-ifzâʹ] (hemzenin fethiyle) Gâh olur فَزَعٌ [fezaʹ]ın cemʹi gelir; tekûlu minhu: فَزِعْتُ إِلَيْكَ وَفَزِعْتُ مِنْكَ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَلَا تَقُلْ فَزِعْتُكَ Ve

فَزَعٌ [fezaʹ] Yardıma dahi derler, مَدَدٌ [meded] maʹnâsına. Kâle ʹaleyhi’s-salâtu ve’s-selâm li’l-Enṡâr: “إِنَّكُمْ لَتَكْثِرُونَ عِنْدَ الْفَزَعِ وَتَقِلُّونَ عِنْدَ الطَّمَعِ”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı