faḵr ~ فَقْرٌ

Kamus-ı Muhit - فقر maddesi

اَلْفَقْرُ [el-faḵr] (fâ’nın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Çukur kazmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَقَرَ الرَّجُلُ فَقْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا حَفَرَ Ve iplik geçirmek için boncuk delmek maʹnâsınadır; yukâlu: فَقَرَ الْخَرَزَ إِذَا ثَقَبَهُ لِلنَّظْمِ Ve serkeş deve râm olmak için burnunu kemiğe kadar yırtıp kiriş geçirmek maʹnâsınadır ki yuları o kirişe bend edip onunla istediği gibi kullanırlar; yukâlu: فَقَرَ أَنْفَ الْبَعِيرِ إِذَا حَزَّهُ بِحَدِيدَةٍ حَتَّى يَخْلُصَ إِلَى الْعَظْمِ ثُمَّ جَعَلَ عَلَى مَوْضِعِ الْحَزِّ وَتَرًا فَلَوَى عَلَيْهِ جَرِيرًا لِتَذْلِيلِهِ Ve

فَقْرٌ [faḵr] Tasaya ıtlâk olunur. Cemʹi فُقُورٌ [fuḵûr] gelir.

Vankulu Lugatı - فقر maddesi

اَلْفَقْرُ [el-faḵr] (fâ’nın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Mâla mâlik olmamak. Ve fâ’nın zammıyla dahi lügattır,ضَعْفٌ [ḋaʹf]la ضَعُفٌ [ḋaʹuf] gibi. Ve arka kemiğin sımak; yukâlu: فَقَرَتْهُ الْفَاقِرَةُ إِذَا كَسَرَتْ فَقَارَ ظَهْرِهِ Ve

فَقْرٌ [faḵr] Devenin burnun yaralayıp ve ona bir kiriş takıp ve yularını o kirişe bağlayıp yedmektir, tâ ki serkeşlikten ferâgat edip râm ola; tekûlu: فَقَرْتُ أَنْفَ الْبَعِيرِ إِذَا حَزَزْتَهُ بِحَدِيدَةٍ ثُمَّ جَعَلْتَ عَلَى مَوْضِعِ الْحَزِّ الْجَرِيرَ وَعَلَيْهِ وَتَرٌ مَلْوِيٌّ لِتُذَلِّلَهُ Ve جَرِيرٌ [cerîr] cîm’le deve yedecek ipe derler; ve minhu kavluhum: قَدْ عَمِلَ بِهِ الْفَاقِرَةَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı