muḵaṯṯaʹâtu’l-eşʹâr ~ مُقَطَّعَاتُ الْأَشْعَارِ

Kamus-ı Muhit - مقطعات الأشعار maddesi

اَلْمُقَطَّعَةُ [el-muḵaṯṯaʹat] (مُعَظَّمَةٌ [muʹażżamet] vezninde) ve

اَلْمُقَطَّعَاتُ [el-muḵaṯṯaʹât] (cemʹ olarak) Kısa sevblere denir. Bunun lafzından müfredi yoktur, belki müfredi ثَوْبٌ [šamp;evb] lafzıdır; yukâlu: جَاءَ وَعَلَيْهِ مُقَطَّعَةٌ أَوْ مُقَطَّعَاتٌ أَيْ ثَوْبٌ قِصَارٌ فَلاَ يُقَالُ لِلْجُبَّةُ الْقَصِيرَةِ مُقَطَّعَةٌ وَلاَ لِلْقَمِيصِ مُقَطَّعٌ Pes مُقَطَّعَةٌ [muḵaṯṯaʹat] ve مُقَطَّعَاتٌ [muḵaṯṯaʹât] cümle-i siyâb-ı kısâra ıtlâk olunur. Vâhidi murâd olundukta ثَوْبٌ قَصِيرٌ ile taʹbîr olunur. Ve baʹzılar dedi ki مُقَطَّعَاتٌ [muḵaṯṯaʹât] câ-be-câ nakşı ve alacası olan kumaşlara ıtlâk olunur; fe-yukâlu: عَلَيْهِ مُقَطَّعَاتٌ أَيْ بُرُودٌ عَلَيْهَا وَشْيٌ Ve

مُقَطَّعَاتُ الْأَشْعَارِ [muḵaṯṯaʹâtu’l-eşʹâr] Kasîde ve gazel-i tâmm olmayıp ikişer yâhûd ziyâdece ebyâtı muhtevî ürcûzelerden ʹibârettir, yukâlu: جَاءَ بِمُقَطَّعَاتٍ مِنَ الشِّعْرِ وَهِيَ قِصَارُهُ وَأَرَاجِيزُهُ Ve

حَدِيدٌ مُقَطَّعٌ [ḩadîdun muḵaṯṯaʹ] (ki مُعَظَّمٌ [muʹażżam] veznindedir) Kendiden âlât ve esliha ittihâz olan demire ıtlâk olunur. Ve pek bodur adama مُقَطَّعٌ مُجَذَّرٌ ıtlâk ederler; yukâlu: رَجُلٌ مُقَطَّعٌ مُجَدَّرٌ أَيْ قَصِيرٌ Ve tavşana مُقَطَّعُ الْأَسْحَارِ ıtlâk ederler, niteki “س،ح،ر” mâddesinde beyân olundu.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı