etân ~ أَتَانٌ

Kamus-ı Muhit - أتان maddesi

اَلْأَتَانُ [el-etân] (tâ-yı fevkiyye ile سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Dişi eşeğe denir, hâ’yla أَتَانَةٌ [etânet] lügat-i kalîledir; cemʹi آتُنٌ [âtun]dur, hemzenin meddi ve tâ’nın zammıyla عَنَاقٌ [ʹanâḵ] ve أَعْنُقٌ [aʹnuḵ] gibi ve أُتُنٌ [utun] gelir zammeteynle ve أُتْنٌ [utn] gelir tâ’nın sükûnuyla ve مَاتُونَاءُ [mâtûnâ΄] gelir. Şârihin beyânına göre bu ism-i cemʹdir. Ve

أَتَانٌ [etân] Kuyu başında su çeken adamın durduğu yere denir. Bu iki maʹnâda hemzenin kesriyle de lügattir. Ve mihaffenin kâʹidesine yaʹnî döşeği olan ağaca denir ki tahtalar onun üzerine yapılır. Ve

أَتَانُ الضَّحْلِ [etânu’ḋ-ḋaḩl] Dibi yakın kuyunun ağzında olan şol kayaya denir ki üzeri yosun bağlayıp düz ve dayıncak ola, ʹalâ-kavlin su içre olan şol kayaya denir ki nısfı su içre ve nısfı taşrada ola.

Vankulu Lugatı - أتان maddesi

اَلْأُتُنُ [el-utun] (zammeteynle) Kezâlik cemʹi.Ve أُتْنٌ [utn] dahi câ΄izdir tâ’nın sükûnuyla. Ve

أَتَانٌ [etân] Kuyu başında su çeken kimsenin durduğu yere dahi derler. Ve kuyu ağızında duran kayaya dahi derler. Ve şol kayaya dahi derler ki fermûde olup berk ve müdevver ola. Ve eger zikr olunan kaya dibi yakın suda olursa ona أَتَانُ الضَّحْلِ derler. Ve gâh olur ona nâka teşbîh olunur, berk olduğuna binâ΄en.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı