aḋʹâfu’l-cesed ~ أَضْعَافُ الْجَسَدِ

Kamus-ı Muhit - أضعاف الجسد maddesi

اَلضِّعْفُ [eḋ-ḋiʹf] (ḋâd’ın kesriyle) Bir nesnenin misline denir ki bir o kadarı ve bir katı taʹbîr olunur; ضِعْفَيْنِ [ḋiʹfeyn] tesniyesidir; yukâlu: ضِعْفُ الشَّيْءِ أَيْ مِثْلُهُ وَضِعْفَاهُ أَيْ مِثْلاَهُ ʹAlâ-kavlin ضِعْفٌ [ḋiʹf] bir şey΄in misline maksûr değildir, belki ziyâdeye şâmil olur, meselâ لَكَ ضِعْفُهُ derler, iki mislini ve üç mislini murâd ederler, zîrâ ضِعْفٌ [ḋiʹf] lafzının asl vazʹı ziyâde-i gayr-i mahsûreyedir ve dakîkası zebûn ve zaʹîfe nesne elbette ziyâdeliğe ve kuvvete mâ΄il ve tâlib olmasına mebnîdir. Ve kavluhu taʹâlâ: ﴿يَا نِسَاءَ النَّبِيِّ مَنْ يَأْتِ مِنْكُنَّ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍ يُضَاعَفْ لَهَا الْعَذَابُ ضِعْفَيْنِ﴾ أَيْ ثَلاَثَةَ أَعْذِبَةٍ وَمَجَازُ يُضَاعَفُ يُجْعَلُ إِلَى الشَّيْءِ شَيْئَانِ حَتَّى يَصِيرَ ثَلاَثَةً Yaʹnî bir kerre zât-ı fuhşı mürtekibe olduğu için bir ʹazâbla yâ bir kerre ʹazâbla taʹzîb olunur. Baʹdehu hânedân-ı nübüvvetten olup irtikâb-ı fuhş eylediğine zecren iki ضِعْفٌ [ḋiʹf]le ki üç ʹazâb olur yâhûd üç kerre ʹazâb ile taʹzîb olunur. Ve مُضَاعَفَةٌ [muḋâʹafet]in mefhûmu olmak üzere bir şey΄e iki mislini zamm ile üç eylemek muhâtabât-ı ʹArabda müteʹâref olmamakla mecâz cihetiyle istiʹmâl olunur. Şârihin beyânına göre مُضَاعَفَةٌ [muḋâʹafet]in mefhûmu eblagdır, tecevvüze hâcet yoktur. Ve bu mebhase niçe mesâ΄il-i fıkhiyye müteferraʹdır. Ve ضِعْفٌ [ḋiʹf]ın cemʹi أَضْعَافٌ [aḋʹâf]tır. Ve

أَضْعَافُ الْكِتَابِ [aḋʹâfu’l-kitâb] Mektûbun esnâ-i sutûr u havâşîsinden ʹibârettir ki katlandığı yerlerdir; yukâlu: هُوَ فِي أَضْعَافِ الْكِتَابِ أَيْ فِي أَثْنَاءِ سُطُورِهِ وَحَوَاشِيهِ Ve

أَضْعَافُ الْجَسَدِ [aḋʹâfu’l-cesed] Bedenin aʹzâsından yâhûd kemiklerinden ʹibârettir, gûyâ ki bedenin katlarıdır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı