اَلْأَوْدُ [el-evd] (hemzenin fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Bir nesneyi eğip iki kat eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: أُدْتُ الْعُودَ أَوْدًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا عَطَفْتَهُ Ve
أَوْدٌ [evd] ve
أُوُودٌ [uvûd] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bir adamı bir emr-i müşkil fevka’l-gâye sıklete düşürüp zahmet ve meşakkate uğratmak maʹnâsına müstaʹmeldir, gûyâ ki belini iki kat eder; yukâlu: آدَهُ الْأَمْرُ يَؤُودُهُ أَوْدًا وَأُوُودًا إِذَا بَلَغَ مِنْهُ الْمَجْهُودَ Ve fi’l-Beyḋâvî kavluhu taʹâlâ: ﴿وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا﴾ الآية، اَيْ وَلاَ يُثْقِلُهُ مَأْخُوذٌ مِنْ الْأَوْدِ وَهُوَ الْإِعْوِجَاجُ Burada Vanḵulu’nun sakîl olmak kavli sakîldir. Ve
أَوْدٌ [evd] Bir cânibe meyl eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: آدَ الشَّيْءُ إِذَا مَالَ Ve rücûʹ eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: آدَ الْفَيْءُ إِذَا رَجَعَ Gûyâ ki iki kat eylemekle arkasına rücûʹ eylemiştir. Ve
أَوْدٌ [Evd] Bir recül ismidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı