eṯ-ṯavâ΄iḩ ~ اَلطَّوَائِحُ

Kamus-ı Muhit - الطوائح maddesi

اَلطَّوَائِحُ [eṯ-ṯavâ΄iḩ] (ṯâ’nın fethiyle) Mehlekeye ilkâ edici havâdise ıtlâk olunur; yukâlu: طَوَّحَتْهُ الطَّوَائِحُ أَيْ قَذَفَتْهُ الْقَوَاذِفُ وَلاَ يُقَالُ الْمُطَوِّحَاتُ وَهُوَ نَادِرٌ Zîrâ müfredi مُطَوِّحَةٌ [muṯavviḩat]tir, طَائِحَةٌ [ṯa΄iḩat] değildir. Şârih der ki bu رِيَاحٌ لَوَاقِحُ kabîlindendir, Zemaḣşerî مُطِيحَاتٌ [muṯîḩât] ile tefsîr eylemiştir.

Vankulu Lugatı - الطوائح maddesi

اَلطَّوَائِحُ [eṯ-ṯavâ΄iḩ] Atıcılar, قَوَاذِفُ [ḵavâžif] maʹnâsına; yukâlu: طَوَّحَتْهُ الطَّوَائِحُ أَيْ قَذَفَتْهُ الْقَوَاذِفُ وَلَا يُقَالُ اَلْمُطَوِّحَاتُ وَهُوَ مِنَ النَّوَادِرِ كَقَوْلِهِ تَعَالَى ﴿وَأَرْسَلْنَا الرِّيَاحَ لَوَاقِحَ﴾ (الحجر 22) عَلَى أَحَدِ التَّأْوِيلَيْنِ Ve te΄vîl-i âhar budur ki riyâh kendi hayrla lâkih olmayınca mülakkah olmaz. Bu takdîrce لَوَاقِحُ [levâḵiḩ] maʹnâ-yı aslîsi üzere olur. Ve لَاقِحٌ [lâḵiḩ] yüklü demektir, حَامِلَةٌ [ḩâmilet] maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı