اَلْإِبْهَالُ [el-ibhâl] (hemzenin kesriyle) Bir nesneyi boşlamak terk ve iḣlâ maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْهَلَهُ إِذَا تَرَكَهُ Ve nâkayı salma salıvermek maʹnâsınadır ki isteyen kimse sütünü sağıp tenâvül eder; yukâlu: أَبْهَلَ النَّاقَةَ إِذَا أَهْمَلَهَا Kezâlik sütlü nâkanın memesi bağını çözüp öylece salıvermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْهَلَ النَّاقَةَ إِذَا حَلَّ صِرَارَهَا وَتَرَكَهَا Ve bir kimseyi re΄y ve irâdesine koyup aslâ onun kayd ve gâ΄ilesinde olmayarak kendi başına terk eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: أَبْهَلْتُ فُلَانًا إِذَا خَلَّيْتَهُ مَعَ رَأْيِهِ Baʹzılar dedi ki eğer bu resme tesyîb ve ihmâl olunan harâ΄ir ise yaʹnî kişi-zâde ise بَهَلَهُ denir, sülâsîden ve eğer ʹabîd kısmı ise أَبْهِلْهُ denir, إِفْعَالٌ [ifʹâl] bâbından. Ve
إِبْهَالٌ [ibhâl] Tohumu tamâm ektikten sonra tarlaya su salıvermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْهَلَ الْمَاءَ إِذَا أَرْسَلَهُ فِيمَا بَذَرَهُ
اَلْإِبْهَالُ [el-ibhâl] (hemzenin kesriyle) Nâkayı zikr olunan ʹalâmetlerle ʹalâmetsiz terk etmek. Ve
إِبْهَالٌ [ibhâl] Bir kimseyi istediği üzere komağa dahi derler; tekûlu: أَبْهَلْتُهُ إِذَا تَرَكْتَهُ وَإِرَادَتَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı