el-ebs ~ اَلْأَبْسُ

Kamus-ı Muhit - الأبس maddesi

اَلْأَبْسُ [el-ebs] (حَبْسٌ [ḩabs] vezninde) Bir kimseye levm ve ʹitâb edip havf ve endîşeye düşürmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبَسَهُ أَبْسًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا وَبَّخَهُ وَرَوَّعَهُ Ve kahr ve tezlîl eylemek maʹnâsınadır ki galebe ile yavaşıtıp râm ve zelûl kılmaktan ʹibârettir; yukâlu: أَبَسَ بِهِ إِذَا ذَلَّلَهُ وَقَهَرَهُ Ve habs eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبَسَ فُلاَنًا إِذَا حَبَسَهُ Ve bir kimseyi emr-i mekrûh ile karşılamak maʹnâsınadır, dil-âzârlıkla karşılamak gibi; yukâlu: أَبَسَهُ إِذَا قَابَلَهُ بِالْمَكْرُوهِ Ve bir adamı horlamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَبَسَهُ إِذَا صَغَّرَهُ وَحَقَّرَهُ Ve

أَبْسٌ [ebs] Kıtlığa ve kuraklığa denir; yukâlu: أَصَابَهُمْ أَبْسٌ أَيْ جَدْبٌ Ve dürüşt ve haşin mekâna denir; bunda hemzenin kesriyle de câ΄izdir. Ve erkek kaplumbağaya denir.

Vankulu Lugatı - الأبس maddesi

اَلْأَبْسُ [el-ebs] (hemzenin fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Bi-maʹnâhu; yukâlu: أَبَّسْتُ بِهِ أَبْسًا Ve

أَبْسٌ [ebs] İri yere dahi derler, mekân-ı haşin maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı