el-ibret ~ اَلْإِبْرَةُ

Kamus-ı Muhit - الإبرة maddesi

اَلْإِبْرَةُ [el-ibret] (hemzenin kesriyle) İğneye denir, مِسَلَّةُ الْحَدِيدِ [miselletu’l-ḩadîd] maʹnâsına, Fârisîde sûzen derler. Cemʹi إِبَرٌ [iber] gelir hemzenin kesri ve bâ’nın fethiyle ve إِبَارٌ [ibâr] gelir hemzenin kesriyle. Ve

إِبْرَةُالْعَقْرَبِ [ibretu’l-ʹaḵreb] [ʹAkrebin] soktuğu iğnesidir ki Fârisîde nîş denir. Ve

إِبْرَةُالْعُرْقُوبِ [ibretu’l-ʹurḵûb] İnsânın ökçesi üzere olan kalın sinirden ʹibârettir ki bir ucu baldıra ve bir ucu ökçeye mülâsık olur. Ve

إِبْرَةُالذِّرَاعِ [ibretu’ž-žirâʹ] İnsânın kolunun ucuna ıtlâk olunur, ʹalâ-kavlin koldan parmaklar tarafına doğru mümtedd olup bilekçenin ucuyla müsâvî olan incerek kemiğe ıtlâk olunur. Ve

إِبْرَةٌ [ibret] At kısmının kıç ayaklarında eğrice taʹbîr olunan sinirden topuğa kadar münhadir olan sinire ıtlâk olunur. Ve مُقْلٌ [muḵl] ağacının fidanına ıtlâk olunur. Cemʹi إِبْرَاتٌ [ibrât] gelir hemzenin kesri ve bâ’nın sükûnuyla ve إِبَرٌ [iber] gelir hemzenin kesri ve bâ’nın fethiyle. Ve

إِبْرَةٌ [ibret] Nemîme maʹnâsına müstaʹmeldir ki koğ taʹbîr olunur, ismdir; yukâlu: إِنَّهُ لَذُو إِبْرَةٍ أَيْ نَمِيمَةٍ Ve

إِبْرَةٌ [ibret] İncir ağacına şebîh bir şecerin ismidir.

Vankulu Lugatı - الإبرة maddesi

اَلْإِبْرَةُ [el-ibret] (hemzenin kesri ve bâ’nın sükûnuyla) İğne ki onunla dikiş dikerler. Ve

إِبْرَةُ الذِّرَاعِ [ibretu’ž-žirâʹ] Kolun ince yerine derler, مُسْتَدَقُّ الذِّرَاعِ maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı