el-ibrâḵ ~ اَلْإِبْرَاقُ

Kamus-ı Muhit - الإبراق maddesi

اَلْإِبْرَاقُ [el-ibrâḵ] (hemzenin kesriyle) Bu dahi şimşek gibi kakıyıp şakıyarak tahvîf ve tehdîd eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: أَرْعَدَ الرَّجُلَ وَأَبْرَقَ إِذَا تَهَدَّدَهُ وَأَوْعَدَ Mü΄ellif bunu tekrâr eylemiştir. Ve ʹavret düzünüp kuşanıp bezenmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْرَقَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا تَحَسَّنَتْ وَتَزَيَّنَتْ Ve gebe olmayan nâka kuyruğunu kaldırıp gebelik sûretini göstermek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْرَقَتِ النَّاقَةُ إِذَا شَالَتْ ذَنَبَهَا وَتَلَقَّحَتْ وَلَيْسَتْ بِلاَقِحٍ Ve إِرْعَادٌ [irʹâd] mâddesiyle bi’l-maʹiyye zikr olunup raʹd ve berke sataşmak maʹnâsına olur; yukâlu: أَرْعَدَ الْقَوْمُ وَأَبْرَقُوا إِذَا أَصَابَهُمْ رَعْدٌ وَبَرْقٌ Ve sehâb raʹd ve berk peydâ etmek maʹnâsına olur; yukâlu: أَرْعَدَتِ السَّمَاءُ وَأَبْرَقَتْ إِذَا أَتَتْ بِالرَّعْدِ وَالْبَرْقِ Ve kılıç parlatmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْرَقَ بِسَيْفِهِ إِذَا أَلْمَعَ بِهِ Ve bir işi terk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْرَقَ عَنِ الْأَمْرِ إِذَا تَرَكَهُ Ve ʹavret kendi çehresini açmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْرَقَتِ الْمَرْأَةُ عَنْ وَجْهِهَا إِذَا أَبْرَزَتْهُ Ve yataktan şikâr ürkütüp kovmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْرَقَ الصَّيْدَ إِذَا أَثَارَهُ Ve بَرْقَاءٌ [berḵâ΄] dedikleri koyun kurbân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبْرَقَ الْمُضَحِّي إِذَا ضَحَّى بِالشَّاةِ الْبَرْقَاءِ

Vankulu Lugatı - الإبراق maddesi

اَلْإِبْرَاقُ [el-ibrâḵ] (hemzenin kesriyle) Berk erişmek; yukâlu: أَبْرَقَ الْقَوْمُ إِذَا أَصَابَهُمُ الْبَرْقُ Ve baʹzılar إِبْرَاقٌ [ibrâḵ] بَرْقٌ [berḵ] sâhibi olmak maʹnâsınadır dedi, أَبْرَقَتِ السَّمَاءُ gibi, nitekim bâb-ı dâl’da أَرْعَدَ tefsîrinde mürûr etmiştir. Ve

إِبْرَاقٌ [ibrâḵ] Bir kimse kılıcın yaldıratmağa dahi derler; yukâlu: أَبْرَقَ الرَّجُلُ إِذَا لَمَعَ سَيْفُهُ Ve

إِبْرَاقٌ [ibrâḵ] Nâka kendiyi yüklü gösterip yüklü olmamağa dahi derler; yukâlu: أَبْرَقَتِ النَّاقَةُ إِذَا شَالَتْ بِذَنَبِهَا أَيْ رَفَعَتْ وَتَلَقَّحَتْ وَلَمْ تَلْقَحْ Ve

إِبْرَاقٌ [ibrâḵ] Suyun üzerine zeyt yağı dökmeğe dahi derler; yukâlu: أَبْرَقُوا الْمَاءَ بِزَيْتٍ إِذَا صَبُّوا عَلَيْهِ زَيْتًا قَلِيلًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı