el-iḣtiṡâr ~ اَلْإِخْتِصَارُ

Kamus-ı Muhit - الإختصار maddesi

اَلْإِخْتِصَارُ [el-iḣtiṡâr] (إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bir kimse elinde مِخْصَرَةٌ [miḣṡarat] tutmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِخْتَصَرَ الرَّجُلُ إِذَا أَخَذَ الْمِخْصَرَةَ Ve kelâmı mûciz ve muhtasar kılmak maʹnâsınadır; gûyâ ki kelâmı vasatından bed΄ eylemiş olur; yukâlu: إِخْتَصَرَ الْكَلاَمَ إِذَا أَوْجَزَهُ Ve Kur΄ân-ı kerîm’de secde âyetini tilâvet ederken secde eylememek için secde âyetini terk edip geçmek maʹnâsına istiʹmâl-i şerʹîdir; yukâlu: إِخْتَصَرَ السَّجْدَةَ إِذَا قَرَأَ سُورَتَهَا وَتَرَكَ آيَتَهَا كَيْ لاَ يَسْجُدَ ʹAlâ-kavlin secde eylemek için yalnız secde âyetini tilâvet eylemek maʹnâsınadır ki ikisinden de nehy-i şerʹî sâdır olmuştur; yukâlu: إِخْتَصَرَ السَّجْدَةَ إِذَا أَفْرَدَ آيَتَهَا فَقَرَأَ بِهَا لِيَسْجُدَ فِيهَا Ve

اِخْتِصَارٌ [iḣtiṡâr] Eli böğür üzerine komak maʹnâsınadır; yukâlu: إِخْتَصَرَ الرَّجُلُ إِذَا وَضَعَ يَدَهُ عَلَى خَاصِرَتِهِ Ve namâzda âhir-i sûreden hemân bir yâhûd iki âyet okumak maʹnâsına hakîkat-i şerʹiyyedir; yukâlu: إِخْتَصَرَ الْمُصَلِّي إِذَا قَرَأَ آيَةً أَوْ آيَتَيْنِ مِنْ آخِرِ السُّورَةِ فِي الصَّلَاةِ Ve bir nesneden fuzûlî ve beyhûde olanı hazf ve izâle eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: إِخْتَصَرَ الرَّجُلُ فِي الشَّيْءِ إِذَا حَذَفَ الْفُضُولَ مِنْهُ Ve yolun pek yakın olanına gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِخْتَصَرَ الطَّرِيقَ إِذَا سَلَكَ أَقْرَبَهُ Ve bir nesneyi istîsâl üzere kesmeyip hemân bir mikdârca kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِخْتَصَرَ فِي الْحَزِّ أَيْ مَا اسْتَأْصَلَهُ

Vankulu Lugatı - الإختصار maddesi

اَلْإِخْتِصَارُ [el-iḣtiṡâr] (hemzenin kesriyle ve ḣâ’nın sükûnuyla) Tarîkin akrebin ihtiyâr edip ona sülûk etmektir. Ve kelâmı ihtisâr etmek. Kelâmı îcâz etmeğe de derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı