اَلْإِحْلَاءُ [el-iḩlâ΄] (hemzenin kesriyle) Tatlı söz söylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; ve minhu yukâlu: فُلَانٌ مَا يُمِرُّ وَمَا يُحْلِي أَيْ مَا يَتَكَلَّمُ بِمُرٍّ وَلَا حُلْوٍ Ve talı ve hoş iş işlemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: مَا يُمِرُّ وَمَا يُحْلِي أَيْ لَا يَفْعَلُ مُرًّا وَلَا حُلْوًا Ve eger bir kerre acı ve bir kerre tatlı olma hâletini ki televvün muktezâsıdır, ondan nefy eylemeğe kasd edersen مَا يَمُرُّ وَمَا يَحْلُو dersin sülâsî sîgasıyla. Ve
إِحْلَاءٌ [iḩlâ΄] Bir nesneyi şîrîn bulmak yâhûd şîrîn kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْلَيْتُهُ إِذَا وَجَدْتَهُ أَوْ جَعَلْتَهُ حُلْوًا
اَلْإِحْلَاءُ [el-iḩlâ΄] (hemzenin kesriyle) Bir nesneyi tatlı kılmak; tekûlu: أَحْلَيْتُ الشَّيْءَ إِذَا جَعَلْتَهُ حُلْوًا وَيُقَالُ مَا أَمَرَّ وَمَا أَحْلَى إِذَا لَمْ يَقُلْ شَيْئًا Yaʹnî acı ve tatlı nesne söylemese. Ve
إِحْلَاءٌ [iḩlâ΄] Bir nesneyi tatlı bulmağa dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı