el-iḩmâm ~ اَلْإِحْمَامُ

Kamus-ı Muhit - الإحمام maddesi

اَلْإِحْمَامُ [el-iḩmâm] (hemzenin kesriyle) Bu dahi suyu ısıtmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحَمَّ الْمَاءَ إِذَا سَخَّنَهُ Ve Ḣudâ-yı müteʹâl bir kimse hakkında bir nesneyi kazâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَحَمَّهُ اللهُ لَهُ كَذَا أَيْ قَضَاهُ لَهُ Ve bir nesne pek yakın olup çatmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحَمَّ الشَّيْءُ إِذَا دَنَا وَحَضَرَ Ve bir nesne bir adama mühimm olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحَمَّ الْأَمْرَ فُلَانًا إِذَا أَهَّمَهُ Ve bir adam soğuk su ile yaykanmak maʹnâsınadır ki harâretini izâle için eder, binâsı selb içindir; yukâlu: أَحَمَّ فُلَانٌ نَفْسَهُ إِذَا غَسَلَهَا بِالْمَاءِ الْبَارِدِ Ve bir yer sıtmalı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحَمَّتِ الْأَرْضُ إِذَا صَارَتْ ذَاتَ حُمًّى Ve bir adamı مَحْمُومٌ [maḩmûm] kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحَمَّهُ اللهُ فَهُوَ مَحْمُومٌ أَوْ يُقَالُ حُمِمْتُ حُمَّى Bu cihetle sülâsîden مَحْمُومٌ [maḩmûm] vârid olur, hattâ Esâs’ta حُمَّ الرَّجَلُ حُمًّى شَدِيدَةً وَهُوَ مَحْمُومٌ ʹibâretiyle mersûmdur. Ve

إِحْمَامٌ [iḩmâm] Bir nesneyi kara kılmak ve karartmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحَمَّهُ اللهُ أَيْ جَعَلَهُ أَحَمَّ

Vankulu Lugatı - الإحمام maddesi

اَلْإِحْمَامُ [el-iḩmâm] (hemzenin kesriyle) Takdîr maʹnâsına; yukâlu: أُحِمَّ الشَّيْءُ عَلَى الْبِنَاءِ لِلْمَجْهُولِ إِذَا قُدِّرَ Ve bir nesne mühimm olmağa dahi derler; yukâlu: أَحَمَّهُ أَمْرًا إِذَا أَهَمَّهُ Ve

إِحْمَامٌ [iḩmâm] Karîb olmağa dahi derler; tekûlu: أَحَمَّ خُرُوجُنَا إِذَا دَنَا Ve Aṡmaʹî eyitti: Kurb maʹnâsına olan أَجَمَّ [ecemme]dir, cîm’le ve ḩâ ile olan takdîr maʹnâsınadır. Ve Kisâ΄î eyitti: أَجَمَّ ve أَحَمَّ cîm’le ve ḩâ’yla حَانَ وَقْتُهُ maʹnâsına gelir. Ve

إِحْمَامٌ [iḩmâm] Mahmûm kılmağa dahi derler; yukâlu: أَحَمَّهُ اللهُ فَهُوَ مَحْمُومٌ وَهُوَ مِنَ الشَّوَاذِّ Ve

إِحْمَامٌ [iḩmâm] Yer ısıtmalı olmağa da derler; yukâlu: أَحَمَّتِ الْأَرْضُ إِذَا صَارَتْ ذَاتَ حُمًّى Ve

إِحْمَامٌ [iḩmâm] Issı suyla yumağa dahi derler; tekûlu: أَحْمَمْتُ فُلَانًا إِذَا غَسَلْتَهُ بِالْحَمِيمِ Ve

إِحْمَامٌ [iḩmâm] Su ısıtmağa dahi derler; yukâlu: أَحِمُّوا لَنَا مِنَ الْمَاءِ أَيْ أَسْخِنُوا Ve

إِحْمَامٌ [iḩmâm] Bir nesneyi siyâh etmeğe dahi derler; yukâlu: أَحَمَّهُ اللهُ أَيْ جَعَلَهُ أَحَمَّ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı