el-aḣmâs ~ اَلْأَخْمَاسُ

Kamus-ı Muhit - الأخماس maddesi

اَلْأَخْمَاسُ [el-aḣmâs] (hemzenin fethiyle) خَمْسٌ [ḣams] lafzının cemʹidir; yekûlune: هُمَا فِي بُرْدَةِ أَخْمَاسٍ أَيْ تَقَارَبَا وَاجْتَمَعَا وَاصْطَلَحَا أَوْ فَعَلاَ فِعْلاً وَاحِدًا يَشْتَبِهَانِ فِيهِ كَأَنَّهُمَا فِي ثَوْبٍ وَاحِدٍ ve yekûlûne: هُوَ يَضْرِبُ ḣأَخْمَاسًا لِأَسْدَاسٍḢ أَيْ يَسْعَى فِي الْمَكْرِ وَالْخَدِيعَةِ يُضْرَبُ لِمَنْ يُظْهِرُ شَيْئًا وَيُرِيدُ غَيرَهُ لِأَنَّ الرَّجُلَ إِذَا أَرَادَ سَفَرًا بَعِيدًا عَوَّدَ إِبِلَهُ أَنْ تَشْرَبَ خِمْسًا سِدْسًا وَضَرَبَ بِمَعْنَى بَيَّنَ Yaʹnî mekr ve hadîʹa cihetinde saʹy ve gûşiş eder. Halkı igfâl için bir husûsu izhâr edip lâkin gayrı husûs irâdesinde olan kimse hakkında darb olunur. Vech-i mezkûr üzere deve susuzluğundan nevʹ-i mahsûstur, zîrâ bir kimse sefer-i baʹîd murâd eyledikte devesine خِمْسٌ [ḣims] ve سِدْسٌ [sids] şürblerini iʹtiyâd eder. Ve يَضْرِبُ kelimesi izhâr maʹnâsına olan ضَرْبٌ [ḋarb]dan me΄hûz olmakla يُظْهِرُ أَخْمَاسًا لِأَجْلِ أَسْدَاسٍ demektir, yaʹnî devesini خِمْسٌ [ḣims]ten سِدْسٌ [sids]e mürtakî eyler ki murâdı سِدْسٌ [sids] olmakla خِمْسٌ [ḣims]e alıştırarak سِدْسٌ [sids]e varır demek olur.

Vankulu Lugatı - الأخماس maddesi

اَلْأَخْمَاسُ [el-aḣmâs] (hemzenin fethiyle) Cemʹi. Ve kavluhum: فُلَانٌ يَضْرِبُ أَخْمَاسًا لِأَسْدَاسٍ أَيْ يَسْعَى فِي الْمَكْرِ وَالْخَدِيعَةِ وَأَصْلُهُ فِي إِظْمَاءِ الْإِبِلِ Bu takdîrce أَخْمَاسٌ [aḣmâs] خِمْسٌ [ḣims]ten olur ḣâ’nın kesriyle, nitekim mürûr etti. Ve أَسْدَاسٌ [esdâs] سِدْسٌ [sids]ten olur sîn’in kesriyle.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı