el-edġam ~ اَلْأَدْغَمُ

Kamus-ı Muhit - الأدغم maddesi

اَلْأَدْغَمُ [el-edġam] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) دُغْمَةٌ [duġmet] renginde olan ata denir, mü΄ennesi دَغْمَاءُ [daġmâ΄]dır. Bu donda olan ata Fârisîde dîzec denir; yukâlu: فَرَسٌ أَدْغَمُ إِذَا كَانَتْ بِهِ دُغْمَةٌ وَهِيَ مِنْ أَلْوَانِ الْخَيْلِ أَنْ يَضْرِبَ وَجْهُهُ وَحَجَافِلُهُ إِلَى السَّوَادِ وَيَكُونُ ذَلِكَ أَشَدَّ سَوَادًا مِنْ سَائِرِ جَسَدِهِ Mü΄ellif gerçi Fârisîde dîzec denir diye beyân eyledi, lâkin dîzec dîze muʹarrebidir ki yağız ata kezâlik boz ata denir ki karamtık ola, bazı kurdun ve yaban eşeğinin renkleri tarzında olan yağız olur ki yelesi ve çehresi ve ağzının çevresi ziyâdece karamtık olur. Ve

أَدْغَمَ [edġam] Burnu siyâh olan hayvânâta denir. Ve genizden söyler olan adama denir; yukâlu: رَجُلٌ أَدْغَمُ أَيْ يَتَكَلَّمُ مِنْ قِبَلِ أَنْفِهِ

Vankulu Lugatı - الأدغم maddesi

اَلْأَدْغَمُ [el-edġam] (hemzenin ve ġayn’ın fethiyle) Şol attır ki yüzü ve dudakları cânibi siyâha mâ΄il olup bedeninin levnine mugâyir ola. Ve bu odur ki ʹacem tâyifesi ona dîzec ve dîze dahi derler dâl-ı mühmele ve zâ-yi muʹceme ile, lâkin dîze levninde gubret yaʹnî boza mâyillik olandır demişlerdir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı