اَلْأَخْوَالُ [el-aḣvâl] (hemzenin fethiyle) Cemʹi, dayılar maʹnâsına. Ve خَالٌ [ḣâl] dayı maʹnâsına olmasına Cevherî خَوْلٌ de dahi işâret etmiştir. Pes kelime-i mezbûrenin vâvî ve yâ΄î olması muhtemel olduğunu işʹâr olur, lâkin cemʹi أَخْوَالٌ [aḣvâl] gelir dediği vâvî olmak cânibin te΄yîd eder. Ve
خَالٌ [ḣâl] Kibre dahi derler; tekûlu: هُوَ ذُو خَالٍ أَيْ ذُو كِبْرٍ Ve
خَالٌ [Ḣâl] Bir dağın ismidir, الدَّثِينَةُ [ed-Dešamp;înet] karşısında ve اَلدَّثِينَةُ [ed-Dešamp;înet] dâl-ı mühmele ve šamp;â΄-i müsellese ile bir mevziʹin ismidir. Ve
خَالٌ [ḣâl] Bir cins kaftandır ki câhillere mahsûstur. Ve
خَالٌ [ḣâl] Buluta dahi derler, غَيْمٌ [ġaym] maʹnâsına. Ve
خَالٌ [ḣâl] Bulut yağmur yağdırmak liyâkatında olmağa derler; yukâlu: مَا أَحْسَنَ خَالَهَا أَيْ خَلَاقَتَهَا لِلْمَطَرِ Ve
خَالٌ [ḣâl] Hayra istiʹdâd maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَخَلْتُ فِيهِ خَالًا مِنَ الْخَيْرِ وَتَخَوَّلْتُ فِيهِ خَالًا أَيْ رَأَيْتُ فِيهِ مَخِيلَةً Ve مَخِيلَةٌ [meḣîlet] Liyâkat maʹnâsınadır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı