el-emîn ~ اَلْأَمِينُ

Kamus-ı Muhit - الأمين maddesi

اَلْآمِنُ [el-âmin] (صَاحِبٌ [ṡâḩib] vezninde) ve

اَلْأَمِينُ [el-emîn] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Kalbinde havf ve endîşe olmayıp âsûde-dil olan adama denir. Ve

أَمِينٌ [emîn] Gadr ve hıyânet nakîsasından me΄mûn olan mevsûk ve muʹtemed adama denir. Ve kavî ve zûr-mend adama denir, kuvvetine iʹtimâd olunduğu için; yukâlu: رَجُلٌ أَمِينٌ أَيْ قَوِيٌّ Ve مُؤْتَمِنٌ [mu΄temin] maʹnâsınadır ki ism-i fâʹildir, bir nesneyi bir kimseye inanıp iʹtimâd eden adama denir ki onun hakkında sâf-dil olur; yukâlu: رَجُلٌ أَمِينٌ أَيْ مُؤْتَمِنٌ Ve مُؤْتَمَنٌ [mu΄temen] maʹnâsınadır ki ism-i mefʹûldür, muʹtemedün ʹaleyh adama denir, bu sûrette zıdd olur; yukâlu: رَجُلٌ أَمِينٌ أَيْ مُؤْتَمَنٌ Ve

أَمِينٌ [Emîn] Esmâ-i sıfât-ı ilâhiyyeden bir ism-i şerîftir. Şârih der ki ism-i ilâhî مُؤْمِنٌ [Mu΄min]dir, ʹibâdını zulmden ve evliyâ΄ ve mutîʹlerini ʹazâbdan emîn edici maʹnâsınadır, meger ki burada أَمِينٌ [emîn] آمِنٌ [âmin] maʹnâsına ola ki ism-i fâʹildir.

Vankulu Lugatı - الأمين maddesi

اَلْأَمِينُ [el-emîn] (hemzenin fethi ve mîm’in kesri ve meddiyle) Emn üzere olucu. Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿وَهَذَا الْبَلَدِ الْأَمِينِ﴾ (التين، 3) قَالَ الْأَخْفَشُ يُرِيدُ الْآمِنَ Yaʹnî Aḣfeş emîn, hâfız maʹnâsınadır dedi, yaʹnî kendiye dâhil olanı hıfz eder, zâyiʹ etmez, emîn emâneti zâyiʹ etmediği gibi, nitekim asl dahi budur. Ve baʹzılar أَمِينٌ [emîn] مَأْمُونٌ [me΄mûn] maʹnâsınadır yaʹnî havâdisten ve gavâyilden mahfûz maʹnâsınadır dediler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı