اَلْإِمْهَاءُ [el-imhâ΄] (hemzenin kesriyle) Yağ ve süt ve şerbet makûlesine çok su katmakla pek duru kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَمْهَى السَّمْنَ وَالشَّرَابَ إِذَا أَكْثَرَ مَاءَهُ Ve demir âleti suvarıp keskinletmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَمْهَى الْحَدِيدَةَ إِذَا أَحَدَّهَا وَسَقَاهَا الْمَاءَ Ve davarın ayağı kösteğini yâ ipini uzatmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَمْهَى الْفَرَسَ إِذَا طَوَّلَ رَسَنَهُ
اَلْإِمْهَاءُ [el-imhâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Sütü kesîrü’l-mâ΄ kılmak; tekûlu: أَمْهَيْتُهُ أَنَا Ve
إِمْهَاءٌ [imhâ΄] Kuyu kazan kimse suya erişmeğe dahi derler; yukâlu: حَفَرَ الْبِئْرَ حَتَّى أَمْهَى وَهِيَ لُغَةٌ فِي أَمَاهُ عَلَى الْقَلْبِ Ve
إِمْهَاءٌ [imhâ΄] Demiri keskin etmeğe dahi derler; tekûlu: أَمْهَيْتُ الْحَدِيدَ إِذَا أَحْدَدْتَهَا Ve Ebû Zeyd eyitti: إِمْهَاءٌ [imhâ΄] demire su vermeğe de derler; tekûlu: أَمْهَيْتُ الْحَدِيدَةَ إِذَا سَقَيْتَهَا إِمْهَاءً Ve
إِمْهَاءٌ [imhâ΄] Atı seğirttirip kızdırmağa dahi derler; tekûlu: أَمْهَيْتُ الْفَرَسَ إِذَا أَجْرَيْتَهُ وَأَحْمَيْتَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı